Esnaftan yoğun ilgi gören İmamoğlu, son durak içindeki dinlenme salonunda otobüsçülerle buluştu. Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Bugün, otobüsçü arkadaşlarımızla İstanbul'da, halk otobüsü işi yapan esnafımızla bir aradayız Tuzla'da. Biz, her hususta olduğu gibi, özellikle İBB ile organik ilişkisi olan otobüsçülerimiz, minibüsçülerimiz, taksicilerimiz UKOME gibi, bu meslek sahiplerini yok sayan anlayıştan ziyade, biz alt komisyonlar kurarak meslek erbabı insanları o masada İBB ile beraber düşünmeye ve üretmeye, bir arada karar vermeye dönük taahhüdümüzü kendilerine ifade ettik. Bizim temel duruşumuzda amacımız şu; İstanbul halkı ucuz, sağlıklı, güvenli ve nitelikli bir hizmet alsın ulaşımda. İkinci aşamasında ise bu işi yapan esnafımız da mutlu ve huzurlu olsun. İşin üçüncü boyutunda biz varız, İBB var. O da minibüsçüye, taksiciye, otobüsçüye hem teminat olma hem denetleme hem de kontrol etme sürecini ortaya koyacağımızı dile getirdik. Sağlıklı bir iletişim sağladık".
'TASARRUF GETİRECEĞİZ'
"İBB bünyesinde 28 şirket var. Biz, daha İBB'nin resmi bütçesinin tamamına bile ulaşamamışken şirketlerin bütçeleriyle ilgili analizleri ve somut tespitleri yapma şansımız yok ama inanın çok fazla israf ve kişisel keyfi olarak İstanbulluların paralarının çarçur edildiğini biliyoruz. Şu anki feryadın kıyamet koparmanın altında da bu yatıyor. Milletin şu an yaşadığı ekonomik sıkıntının, bütçedeki açığın en temel sebebi kamu kurumlarındaki israftır. İBB de merkezi hükümetten sonra en büyük kamu kurumudur. Buradaki israfı engelleme, İstanbul halkının parasını koruma en önemli duruşumuz olacaktır. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bunu yapan insan varsa onunla ilgili gerekli soruşturma, araştırmayı da yapacağız. Şimdi duyuyorum ki İstanbul'un belediye şirketlerini yönetimlerini vermeme konusunda kanunsuz, hukuksuz, bakanlıklar üzerinden yazı yazma gibi çabalar var. Bunları esefle kınıyorum. Kanunsuz, hukuksuz iş yaptıklarını kendilerine hatırlatıyorum. Kimin malını kimden kaçırıyorsunuz? Mülk mü edindiniz? Bunca senedir o koltukta oturarak mülk mü edindiğinizi sanıyorsunuz? Israrla söylüyorum. İBB'nin makamı, koltuğu, oradaki şirketleri her kuruşu... Üç makam arabası taşıyan bürokratlara sesleniyorum. Bindiğiniz arabanın lastiğine, kirasına varıncaya kadar 16 milyon insanın, yeni doğan bebekten en tecrübeli insana kadar halkın. Onun için paraları çarçur etmeyin. Bu insanlara bütçesine biz ahlak getireceğiz. Tasarruf getireceğiz ve inşallah İstanbul halkı uzun zaman sonra kendilerine ait olan bir kurumun emin ellerde olduğunu hissedecekler".
'ŞOFÖRLÜĞÜ KAMYONDA ÖĞRENDİM'
Daha sonra bir otobüse binerek direksiyon başına geçen İmamoğlu, "Her işi erbabına bırakmak lazım" diyerek, "Ben, sadece aracın kaptanından direksiyonu anlık alıyorum. Öyle sürme çabası falan göstermeyeceğim. Sevgili kardeşime diyeceğim ki, 'Bak güzel dostum, çocuklara güler yüzlü davranın, hanımefendilere, beyefendilere selam verin. Eminim öyle yapıyorsunuz, Siz güler yüzlü olursanız, İstanbul halkının da morali yüksek olur. Aman güler yüzünüzü eksik etmeyin" temennilerinde bulundu.
İmamoğlu, bir gazetecinin, "Direksiyona oturdunuz, daha önce var mıydı böyle bir tecrübeniz?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"Ben, ilk şoförlüğü kamyonda öğrendim. Bir kamyonumuz vardı. Ayıptır söylemesi kuzenimle beraber kaçırıp kamyonda şoförlüğü öğrendik ama çok küçüktüm. Bir ağacın dallarına girmiştim. O yüzden herkese diyorum ki mutlak bir eğitmenle şoförlüğü öğrenin. Herkes işini yapsın. Biz, İstanbul'un dümenine geçeceğiz, Kardeşlerim de otobüslerin direksiyonuna geçecek. Kaptanlarımızdan maksimum düzeyde centilmenlik istiyorum. Öyleler zaten. Çünkü bu şehrin çocukları, kadınları, gençleri, erkekleri onlara emanet. Allah yollarını açık etsin. Kazasız, belasız, bol kazanç olsun".