YSK’nın iki haftayı aşkın süredir beklenen kararı en sonunda dün yayınlandı. 250 sayfanın üstündeki karar farklı kesimlerde farklı tartışmalara neden oldu. Bir kesim bunun seçimin iptalini çok iyi anlattığını söylerken, bir diğer kesim ise raporda belirlenen bulgularla seçimin tekrarlanamayacağını ileri sürdü. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Seyr-i Sabah programında bu raporun 16 gün boyunca üstünde çok çalışılmış algısı yaratmak için bekletildiğini düşündüğünü söylerken, raporun aslında 12 sayfa olduğunu, gerisinin zaten bilinen şeylerden ibaret olduğunu vurguladı:
‘7 KİŞİ 16 GÜNDE 12 SAYFA YAZABİLMİŞ’
‘RAPORLARDA OY ÇALINMASI YOK’
1500 akıl hastası oy kullanmış olabilir demişler, 6 şüpheli var cevabı gelmiş. 1500 kısıtlı seçmen kullanıldı demişler cevap yok çıkmış. Toplam 720 incelemeye değer oy bulunmuş. Oran o kadar küçük ki üstünde konuşmaya analize değmez. Bunlar da iptal kararında o 8 maddeden hiçbir sonuç almamışlar. İptal gerekçelerine de bunları yazmamışlar.
Diyorlar ki imzasız sayım döküm cetveli var 90 tane, 18 sandıkta da sayım döküm cetveli torbada yok. Bunların toplamı 108 sandıktır. Çarpıldığında 30 bin seçmen var, bu da sonuca etki eder. Bu ikisinden 30 bin seçmen seçilip iptal edilmiş daha önce böylesi hiçbir başvuru kabul edilmediği halde. İmzasız sayım döküm cetveli olmadığı doğru ama sandık sonuç tutanağı doğru. Bunların altında da AKP müşahitlerinin imzası var. Sayım döküm cetveli dediğimiz çetele. Çetelede ne görüyorsak sayım döküm cetvelinde de aynısını görüyoruz. Hiç şüpheli durum yok burada. Aha önce defalarca aynı başvuruları reddettik deniyor. Sayım gayet açık tartışma yok ama çeteleyi torbaya koymamışlar. Bunun seçim sonucuna etki etmesi imkansız deyip eski kararlarına atıfta bulunmuşlar.
YSK’nın kararına bakıldığında bir aydır Erdoğan ve Yıldırım’ın CHP’ye iftira attığının tescili var. Attıkları tweet manşet ve haberlerin bir tanesi gerekçeli kararda çıkmadı. Bu yüzden bu seçim anayasada veya kanunda yazan bir seçim değildir. 7 Haziran seçimi bile anayasaldı. Bu seçim bir hazımsızlık ve mızıkçılık seçimidir. Bu seçim AKP’nin kaybedersek yanarız seçimidir. İstanbul’da tökezlersek Türkiye’de çökeriz seçimidir. Koskoca cumhurbaşkanı o belediyede tökezlemekten eden korkmaktadır? Oradaki kaynaklardan hangi vakıf ve derneklere para gitmektedir? Onlar bizim siyasetimizi nasıl domine etmektedir? Bunları oturup açıklamaları lazım.
‘AÇIK ARA KAZANMALIYIZ Kİ İTİRAZ EDEMESİNLER’
100 milletvekili gece gündüz sahura kadar çalışıyoruz. Sahada gördüğümüz şu: Karadenizliler bizim uşağa haksızlık edildi diyor. Geçen seçimin en koyu AKP taraftarları vicdan gereği İmamoğlu’na oy vereceğiz diyorlar. Sahada bu karayı silmek isteyen vicdan sahibi insanlar var. Seçimi kazanınca milli irade kaybedince kirli irade. Kazanınca mukaddes oylar bize verince mundar oylar. Fark çok küçük olduğunda yapmayacakları şey yok. Fark 100 bin olunca kimsenin yapacağı bir şey yok. Milyonlarca İstanbullu bu haksızlığı ortadan kaldırır.”