Gelişmeleri uzun yıllar Suriye’de görev yapmış olan Evrensel Gazetesi yazarı ve Beyrut temsilcisi Hediye Levent ile konuştuk.
‘İDLİB MESELESİ HİÇBİR ZAMAN SAKİNLEŞMEDİ’
Hediye Levent, Suriye’nin İdlib bölgesinde aslında suların hiç durulmadığını ve Suriye El Kaidesi’nin (HTŞ) gerek Suriye ordusuna gerekse gözlem noktaları ile ateşkesi tesise çalışırken diğer cihatçı gruplarla hareket eden Türk ordusuna saldırılarının bitmediğini belirtti. Suriye ordusunun ise zaman içinde bölge sınırlarında varlığını güçlendirdiğini belirten Levent, sözü edilen büyük operasyonun henüz başladığının söylenemeyeceğini, şu anda yapılanın Lazkiye, Hama ve Halep’e açılan kısımların güvenlik altına alınması olduğu görüşünü dile getirdi. Levent, “Ancak durum çok ciddi. Yakın dönemde bir operasyon başlayabilir” dedi:
‘TÜRKİYE, YERİNE GETİRİLMESİ İMKANSIZ VAATLERDE BULUNDU
Levent’e göre 15 Ekim’de Rusya ile Soçi mutabakatına imza koyan Türkiye ise İdlib’de yerine getirmesi imkansız vaatlerde bulundu. Ankara’nın kendisini İdlib’deki silahlı gruplar ve el Kaide uzantılı grupların sözcüsü, hamisi ve garantörü haline getirerek hata yaptığını belirten Levent, ‘terör örgütü’ olarak tanımlanan bu grupların karşısında Ankara’nın sözlerini tutmasının mümkün olamayacağını vurguladı. Levent’e göre, Suriye’de varlığını sürdürmek için İdlib’e ihtiyaç duyan Türk hükümeti için İdlib politikası artık sürdürülebilir olmaktan çıkıyor:
‘RUSYA, İDLİB KONUSUNDA TÜRKİYE’YE OLDUKÇA ESNEK YAKLAŞIYOR AMA…’
“Almanya, Fransa ve Türkiye’nin İstanbul’da bir zirvesi vardı geçen yıl. O zirvede yapılan açıklamalar hiçbir şekilde İdlib’deki El-kaide varlığına atıfta bulunmadan hatta böyle yarım ağız ‘Orada bazı terör unsurları var onlar çok önemli değiller, İdlib’e hiçbir şekilde operasyon yapılmamalı, insani durum’ vs. şeklinde makyajlanan, ambalajlanan birtakım açıklamalara da şahit olduk biz o 3’lü zirvede. Dolayısıyla batı açısından şöyle bir şey var: Benim ülkemden giden cihatçı geri gelmesin, Suriye’deki Iraklı olan cihatçılar zaten hiç gelmesin. Onlar bir şekilde İdlib’de toplandı, buradan dışarı çıkmasınlar. Bu zaten çok sürdürülebilir bir yaklaşım değil. Bu konuyla ilgili birkaç senaryo var, fakat en akla yatkını Türkiye’nin işbirliğinde yürütülüyor olması. Ancak Türkiye bu konuda gömülü bir işbirliği yapıyor diyemeyiz. İdlib konusunda Rusya, Türkiye’ye oldukça esnek yaklaşıyor zaten. Astana, Soçi süreçlerinde operasyonun tekrar tekrar ertelenmesi, Türkiye’nin oradaki gücünün artırılması. İdlib’den başlamak üzere Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgelerde çeşitli silahlı grupları ÖSO gibi çatılar altında toplama girişimleri, Rusya bütün bunlara yeşil ışık yaktı ya da göz yumdu. Rusya zaten NATO üyesi olan Türkiye’yi oyunda tutmaya çalışıyor. Rusya’nın orada Suriye’yi aşan bir planı var Türkiye ile ilgili. Zaten S-400’lerle ilgili birtakım tartışmalar da devam ediyor. Bütün bunlar birbiriyle ilintili. Rusya’nın Amerika ile de bir kapışması söz konusu. Türkiye de bir NATO ülkesi olarak Rusya’nın tamamen safında olmasa bile yanında duran bir ülke olarak Rusya’nın elini oldukça güçlendirecek bir faktör olarak yanında duruyor. Ancak diğer taraftan Rusya’dan Suriye’ye bütün bu askeri, siyasi ve finansal kaynakları akıtırken, bunu Suriyeliler için değil kendi çıkarı için yaptı. Bölgede varlığını güçlendirmek için şimdiye kadar çok zayıf olduğu noktalarda Lübnan, Ürdün hatta Suriye’nin kendisinde bile varlığını derinleştirmek için yaptı. Rusya, Suriye’yi Ortadoğu’ya açılış kapısı olarak değerlendirdiği için yaptı. Zaman zaman Türkiye’ye esnek yaklaşımı İran ve Şam’ın tepkisini çekiyor. Hatta geçtiğimiz aylarda Esad’ın Tahran’a sürpriz ziyareti vardı, ana gündem maddesi İdlib’di. O ziyarette de Rusya’ya doğrudan bir mesaj vardı, ‘Ne yapıyorsun, biz buradayız, aramızdaki makas açılmakta’ şeklinde bir mesaj vardı. O ziyaretin ardından Rusya bir kere bir profil düşürdü. Şam ve İran’ın İdlib konusundaki baskıları da gözetmek zorunda. Bir diğeri, İdlib’de Rusya’nın üslerine yönelik Suriye içindeki varlıklarına yönelik saldırılar ciddi şekilde arttı. Hatta silahlı drone ile bile saldırı geçekleşti. Türkiye’nin garantör olduğu noktalardan saldırılar yapılıyor. Suriye’de vekalet savaşı siyasi boyuta taşındı ve artık Rusya güvenli bir bölge istiyor. bu yüzden İdlib sorununun da artık Rusya açısından çözülmesi gerekiyor. Bütün bunlar göz önüne alındığı zaman Türkiye’nin Rusya ile işbirliği yaptığı çok olası görünmüyor mevcut operasyonlar konusunda. Daha çok Rusya’ya göz yumuyor ya da ses çıkarmıyor gibi görünüyor. Çünkü Türkiye ve Rusya arasında muhtemelen o gözlemci noktalarının bekası Türkiye’nin desteklediği silahlı grupların bekası gibi birçok konuda da pazarlıklar var. Türkiye de zaten askeri operasyon yapılmasın diye ısrar ederken kullanacağı argüman kalmadı. Uluslararası platformda her ne kadar basına yansımasa bile Türkiye’nin altına imza attığı deklarasyonlar var Soçi ve Astana’da. Oradaki silahlı gruplar El kaide uzantılı ve Türkiye’nin o grupları daha fazla savunabilmesi mümkün görünmüyor.”