GÜNDEM DIŞI

Yazar Kaplan: Türkiye’de yazmaktan ve eserlerinden para kazanan yazar sayısı oldukça az

RS FM’de yayınlanan Gündem Dışı programına konuk olan yazar Altar Kaplan, “Türkiye’de yazmaktan ve eserlerinden para kazanan yazar sayısı oldukça az. Kitap satış rakamları da bunu gösteriyor” dedi.
Sitede oku

Gündem Dışı’na bu hafta, farklı tarihlerde yayınladığı 4 farklı romanının 4’ünde de farklı teknikler uygulayan Altar Kaplan katıldı. 

Yazar Tecimen: Yazar olarak özgeçmişinizi okuyucuya dayatmak metnin okunabilirliğini bozuyor
İlk romanı ‘Papadapulos Apartmanı’ ile 1907 yılında Galata Kulesi’nin eteklerinde inşa edilmiş, yüzyılı aşkın bir süredir tarihe tanık olmuş ve zamanın tüm acımasızlığına inat ayakta durmayı başaran Papadopulos Apartmanı’nda, renkli kişilikleri ve göndermeleriyle günümüz insanını, yaşadıklarını, özellikle de toplumun bireyler üzerindeki yansımalarını dile getiren Altar Kaplan, ikinci romanı Halifeler Köyü’nde, 1844 yılında Osmanlı Döneminde Tanzimatın ilanından 5 yıl sonra, Anadolu’nun ücra bir köşesine, (Kütahya’nın Gediz, Emet ve Örencik ilçelerine) ilişkin sosyo-ekonomik verileri sayıp tespit edip temettuat defteri denilen defterlere yazarak derlemek üzere görevlendirilen bir kadı ve onun himayesinde çalışan iki kâtibin başından geçen hikâyesini anlatmıştı.

Altar Kaplan'ın lipogram tekniğiyle yazdığı Aloda isimli üçüncü romanı ise metnin içerdiği matematiksel ilişikler yönüyle deneysel bir roman olarak nitelendirilmekteydi. Zaman ve mekan kavramının olmadığı Aloda’da baş karakter Aloda hem anlatılan, hem anlatılanı anlatan hem de yazar olarak okuyucunun karşısına çıkıyor.

Kaplan’ın, son romanı ‘İki Nehir Arası’ ise İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın Doğu Cephesinde, Barbarossa Harekâtı’nda görevli bir asker ile Frankfurt’ta onu bekleyen eşi ile arasındaki mektuplaşma ve günlükler üzerinden ilerleyen bir roman.

“Türkiye’de yazmaktan ve eserlerinden para kazanan yazar sayısı oldukça az. Kitap satış rakamları da bunu gösteriyor” diyen Kaplan, “4 roman yayınladım fakat bunlardan hiçbir telif gelirim olmadı” dedi. 

‘HER YAZAR, YAZMAYA KENDİSİNDEN BAŞLAR’

Kaplan, şöyle devam etti: “Her yazar, yazmaya kendisinden başlar. Hayal dünyasının sınırlarında kalem oynattığında roman oluşur. Roman yazarken araştırarak yazıyorum. Fotoğrafçı yazacaksam, fotoğrafla ilgili metinler okuyorum. Felsefeci ya da iktisatçıyı yazacaksam, onunla ilgili okuyorum. O kişiyi ve o dönemi doğru aksettirebilmem gerekiyor.”

“Her yazdığım romanda, bir öncekinden daha farklı şeyler yazmaya çalışıyorum” diyen Kaplan, 5. romanının fantastik türde bir roman olacağı müjdesini de yayında okuyucusuna verdi.

‘BU HAYAT BANA YAŞAMAK OLARAK YETSE, ROMAN DA YAZMAM’

“Kendim için yazıyorum. Kendimi aşmadığım sürece roman yazmam. Bu hayat bana yaşamak olarak yetse, roman da yazmam. Farklı bir dünyada yaşamak bana zevk veriyor. Birbirinin tekrarı olacak işlerde olmayı düşünmüyorum.”

Yorum yaz