Deutsche Welle tarafından aktarılan habere göre sözcü, Deniz Yücel'in cuma günü Berlin Tiergarten Asliye Mahkemesi'nde verdiği ifadesindeki işkence iddialarına doğrudan değinmedi, ancak Türk hükümetini uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini hassasiyetle yerine getirmeye çağırdı.
Sözcü, Dışişleri Bakanlığı olarak tutukluluğu sırasında Yücel'e konsolosluk tarafından erişimin sağlanması, adil tutukluluk koşullarının temin edilmesi, hukuk devleti kurallarına göre yargılanması ve serbest bırakılması için yoğun girişimlerde bulunduklarını hatırlattı.
'SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR' DEMİŞTİ
Türkiye'de 'terör örgütü propagandası' ve 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamalarıyla tutuksuz yargılanan Alman ve Türk vatandaşı gazeteci Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, yargılandığı dava kapsamındaki dün savunma yapmıştı.
Yücel, "Burada ilk defa alenen söylüyorum: Ben, Silivri 9 No'lu cezaevinde üç gün boyunca işkenceye maruz kaldım. Belki Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ya da yakın çevresinin talimatıyla, ama her hâlükârda onun tarafından hedef gösterilerek, onun sorumluluğunda işkence gördüm. Öyle ya da böyle yaşadıklarımın bir numaralı sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır" demişti.
'İŞKENCE SÖZ KONUSUYSA DOSTLUK BİTER'
iktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin insan hakları ihlalleri komisyonu sözcüsü Michael Brand, Birleşmiş Milletler'in Türkiye'deki cezaevleriyle ilgili kapsamlı bir inceleme yapması gerektiğini savundu. Brand, "İşkence ve ağır insan hakları ihlalleri söz konusu olunca dostluk biter" dedi.
Yeşiller Eşbaşkanı Annalena Baerbock ise Türkiye'ye yönelik baskıların artırılmasını istedi. Haftalık Spiegel dergisine konuşan Baerbock, "Federal hükümet Tükiye'ye artık insan hakları ve demokrasi konusunda açık seçik müdahale etmek zorunda" ifadelerini kullandı.