Bu alanda gelişmelere imza atmak amacıyla 380 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı ve bu hedeflerin bazılarına şimdiden ulaşıldı. Sözgelimi Putin’in göreve başlamasından bir hafta sonra Kırım ile Rusya’yı Kerç Boğazı üzerinden birbirine bağlayan Kırım Köprüsü faaliyete geçirildi. Bu adım, Arktika bölgesindeki projeler dahil olmak üzere birçok büyük projenin görüşülmesine ivme kazandırdı.
‘RUBLEYİ KORUMAYI BAŞARDI’
İkinci sebebin de Putin’in ekonomi alanındaki başarıları olduğunu kaydeden yazar, Rus liderin yaptırımlara karşı koyabildiğine ve rubleyi yükselen diğer para birimleri karşısında koruyabildiğine dikkat çekti.
‘KURDUĞU İLİŞKİLER PROJELERE YÖNELİK DESTEK SAĞLADI’
Wilson’a göre, Batı ülkeleri ile yürütülen dostane ilişkiler Moskova’nın Kuzey Akımı-2 doğalgaz boru hattı projesi için gereken desteği almasına imkân verdi. Batı böylece bu alanda işbirliği yapmanın iki taraf için de faydalı olacağını anladı. Sözgelimi Avusturya, Rus gaz devi Gazprom’la 2040’a kadar anlaşma imzaladı. Almanya, ABD’nin ciddi baskılarına rağmen jeopolitikten çok ticari bir proje olduğunu düşündüğü Kuzey Akımı-2’yi desteklemeye devam ediyor.
GÜVENLİK KONUSUNDAKİ TAVRI
Yazar, güvenlik konusunu Putin’in ‘mukavemet noktası’ olarak tanımladı: “Putin defalarca uzlaşı ve eşit, karşılıklı olarak fayda getirecek diyaloğa hazır olduğunu, ancak asla Rusya’nın egemenliği ve ulusal çıkarlarını kurban etmeyeceğini belirtti. Bu, Putin’in 2018 yazında Helsinki’de ABD Başkanı Donald Trump’la olan zirvesinde de ortaya koyuldu. Zirvede Putin silah kontrol alanında birçok teklifte bulundu. Putin küresel güvenlik ve istikrar mantığından yola çıkıp, bu alanda bir adım attı. Ancak ABD buna Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekilerek ve uluslararası nükleer silah kontrolü sistemini 30 yıl geriye götürerek karşılık verdi.”
‘POROŞENKO’NUN PUTİN KARŞITI KAMPANYASI İŞE YARAMADI’
“Diğer yandan Ukrayna’daki devlet başkanlığı seçimleri de Ukraynalıların Putin’e yönelik gerçek tavrını gösterdi. Eski Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko, Rusya’yı kişisel düşmanı olarak seçmiş, seçim kampanyası sırasında ‘Ya ben ya Putin’ sloganı ile halka hitap etmişti. Ancak seçimlerin ikinci turunda seçmenler yüzde 73’le tercihini Vladimir Zelenskiy’den yana kullandı. Poroşenko’nun Putin karşıtı kampanyası işe yaramadı. Hoşunuza gitsin ya da gitmesin, Putin’in çağı devam ediyor.”