Konuşmasının önemli bir bölümünde İstanbul'daki seçimlere değinen Erdoğan, yolsuzluk ve usülsüzlük yaşandığını iddia etti. Şimdiye kadar 'sustuğunu' söyleyen Erdoğan, vatandaşın seçimlerin yenilenmesini istediğin savundu.
Erdoğan, "Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve hem YSK'yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir. Burada bir şaibe var. Bu açık ortada. Yolsuzluk var açık ortada. Gidelim millete, milli irade nasıl bir karar veriyorsa başımız gözümüz üstüne deriz onu kabulleniriz. Olay bu kadar basit" dedi.
Seçimlerin ardından Cumhur İttifak'nda çatlak yaşandığı iddialarını da bir kez daha reddeden ERdoğan, "Cumhur İttifakı, yeni dönemin lokomotifi olmayı sürdürecektir. Spekülasyona girmek isteyenlere sesleniyorum: Boşuna uğraşmayın" mesajını verdi.
'MÜSİAD AMİRAL GEMİSİ ROLÜ ÜSTLENİYOR'
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Buradan bir kez daha ilan ediyorum. Biz hiçbir zaman milletin iradesinin üzerinde bir irade tanımadık tanımayacağız. Milletin iradesine sahip çıkmak için seçim sonuçlarını yakından takip ediyoruz.
YSK'nın başkanı, kendilerine yapılan bu tehdide karşı bir yazılı açıklama yaparak, 'siz nasıl olur da bizi tehdit edersiniz' demiyor.
'31 MART'I KURBAN ETMEK İSTEMİYORUZ'
- Bütün çabamız usulsüzlüklerle yolsuzluklarla, evet bir 31 Mart'ı kurban etmek istiyoruz. Bakıyorsunuz ana muhalefetin temsilcileri ne diyorlar, kime diyorlar? YSK'ya diyorlar. Kızılay'a çıkamazsınız diyorlar. Tehdit ediyorlar. Bırakın bu şekilde bir uyarıyı imada dahi bulunamazsınız der Anayasa'nın 138. maddesi. Şu anda YSK'nın sayın başkanı kendilerine yapılan bu tehdit karşısında şu ana kadar niçin acaba yazılı bir açıklama yapmak üzere 'Siz nasıl olur da beni tehdit edersiniz' demiyor?
'ŞİMDİYE KADAR SUSTUM, AMA ARTIK YETTİ'
Şimdi kadar sustum ama artık yetti. Yolsuzluk var bu apaçık ortada. Milli irade nasıl bir karar veriyorsa başım gözüm üstüne deriz. Çok açık net, memur noktasında sandıkta memur değil de bankadaki sözleşmeli işçiler o sandıklarda görevlendirilirse bunun üzerinde hâlâ niye düşünüyoruz. Peki ne diyorlar, bunu bizden kaymakamlar istedi, eğer kaymakam böyle bir yanlış yaptıysa sen bu yanlışı uygulamak ve bu yanlışa hak vermek zorunda değilsin. Yasa 657 diyor bunlar 657 değil bankada çalışan işçi.
Ağustos’ta yaşananların bir daha yaşanmamasını sağlayacağız. Asla yeni bir yıkıcı patlamaya izin vermeyeceğiz. İhracatta 36 milyar dolarla geldik. Şimdi 170 milyar dolar sınırındayız. İş dünyası ile 2,5 milyon istihdam konusunda anlaştık. Biz gereken teşviki vermeye hazırız. Yatırımcıları cesaretle harekete geçmeye çalışıyorum.