YAŞAM

Yönetmen Seyid Çolak: Sinema, Türkiye ve Rusya arasında bağ kurulabilecek bir alan

Türkiye’nin onur konuğu olduğu 41. Uluslararası Moskova Film Festivali'ne 'Kapan' filmiyle katılan Yönetmen Seyid Çolak, sinemayı Türkiye ve Rusya arasında bağ kurulabilecek bir alan olarak niteledi.
Sitede oku

39. Moskova Film Festivali, Zaharova’nın şarkısıyla açıldı
41. Uluslararası Moskova Film Festivali sona erdi. Türk yönetmenler ödül kazanamasa da, Sputnik'e yaptıkları açıklamalarda Moskova'daki organizasyondan memnun olduklarını belirterek izlenimlerini paylaştı. 

'Kapan' filmiyle festivalin ana programında yer alan Çolak, "Rusya'yı daha önce ziyaret edemedim ancak nihayetinde burası, edebiyatı, sineması, tiyatrosu ile takip ettiğim bir ülke. Özellikle de edebiyatına vurgunum. Bana müthiş ilham veren edebiyatçılar Dostoevskiy, Soljenitsın, Gogol, Çehov. Onun haricinde özellikle takip ettiğim yönetmenleri Tarkovskiy, Ayzenştayn, Zvyagintsev. Nihayetinde sanat, sinema Türkiye ve Rusya arasında bağ kurabileceğimiz bir alan. Ben de manevi açıdan Rusya'nın sanatı, sineması, edebiyatını tanımaya çalışırım" dedi.

'RUS MESLEKTAŞLARLA BİR ARAYA GELDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUM'

Festival vesilesiyle Rusya'yı da görme fırsatı elde ettiğini anlatan Çolak, "Şehri görme fırsatımız oldu, Nazım Hikmet'in mezarını, Kremlin'i, St. Petersburg'u ziyaret ettik. Aslında Sibirya'ya da gitmek istiyorum, soğuğu çok seviyorum. Festival sürecinde Rus meslektaşlarımla da bir araya geldik, fikir alışverişinde bulunduğumuz için çok mutluyum" ifadelerini kullandı.

41. Uluslararası Moskova Film Festivali’nde Türkiye onur konuğu
'RUS EDEBİYATI İLE SİNEMASININ ETKİSİ BÜYÜK'

'Güvercin' adlı filmiyle 'Türk Sinemasının Yolları' programında yer alan Yönetmen Banu Sıvacı, Moskova'ya güzel mimarisi nedeniyle için değil, Rus edebiyatı vesinemasının kendi üzerinde yarattığı etki nedeniyle geldiğini anlattı. 

Sıvacı, "Bu benim Rusya'ya ve Moskova'ya ilk gelişim. Her zaman üzerimizde gerek Rus edebiyatının, gerekse Rus sinemasının, Rusya'nın etkisi çok büyük olmuştu. St. Petersburg ve Moskova sanat, edebiyat ve sinema açısından çok önemli yerler. O yüzden bizim için bu ziyaret çok özel, birçok Türk sinemacı, Rus yönetmelerden etkilenmiştir. Dolayısıyla buraya sadece şehir güzelliği, binaların yüzünden değil Rusya'nın üzerimdeki bu etkisi için geldim" diye konuştu.

Türkiye'nin 'onur konuğu' olarak katıldığı 41. Moskova Uluslararası Film Festivali sona erdi
'RUSYA'YLA İLGİLİ HİSLERİM DAHA FARKLI'

'Güvercin' filminin Berlin'deki festivalde seyirciyle buluştuğunu ve bu vesilerlyle birçok şehre gittiğini kaydeden Sıvacı, Rusya'yla ilgili hislerinin daha farklı olduğunu altını çizdi.

Sıvacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "En temelde Tarkovskiy, her zaman Türk genç sinemacıları çok etkilemiştir. Bunun dışında tabii 'Dönüş' filminin yönetmeni dünyaca ünlü Andrey Zvyagintsev son dönemde çok takip ettiğim Rus sinemacı. 'Güvercin' filmi genç bir çocuğun büyüme hikayesini anlatıyor. Yusuf, hayata karşı kendi tutkularına, toplumun normlarına, çevrenin baskısına direnen bir genç ve filmde buna yenilmemek için verdiği mücadeleyi görüyoruz."

Çeviren: Fatih Kuduğ

Yorum yaz