DÜNYA

AYM'den 'Kimlik sorma tartışması'nda polislere 20 bin lira tazminat cezası

Anayasa Mahkemesi (AYM), sivil polisin kimliğini soran kişinin önce polisten kimliğini göstermesini istemesi üzerine çıkan tartışmada vatandaşı haklı buldu. AYM, vatandaşa 20 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Sitede oku

Konya'da 2014 yılının temmuz ayında kimlik kontrolü sırasında, sokak ortasında polis şiddetine maruz kalan Mehmet Uçar'ın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvuru sonuçlandı.

Uçar'ın maruz kaldığı müdahalenin küçük düşürücü ve aşağılayıcı olduğunu kaydeden AYM kararında, "İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı ihlali tekrar ele alınmalıdır" denildi.

​Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararına göre, Uçar'a 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmedildi.

Mahkeme ayrıca kimlik sorma işleminin gözaltı işlemine dönüşmesi sırasında bir polis memurunun vatandaşı tehdit ettiği gerekçesiyle 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti.

'POLİS KİMLİKLERİNİ SORDU, TERS KELEPÇEYE MARUZ KALDI'

Birgün gazetesinden Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre, Konya'da 2014 yılında kendisinden kimlik görmek isteyen sivil giyimli polislere polis kimliklerini soran Mehmet Uçar, ters kelepçeye maruz kaldı. Polislerin şiddet uyguladığı görüntüler ve hakaret içeren sözleri, Uçar’ın eşi tarafından telefon kamerasıyla kaydedildi.

AYM, 'Katil polis' sloganını hakaret saymadı
Maruz bırakıldığı şiddeti Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na taşıyan Uçar, mahkemenin polis memurlarına ilişkin kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararının ardından AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa’nın 17, maddesinin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleyi yasakladığını anımsatan yüksek mahkeme, dosyanın Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeniden gönderilmesi gerektiğine hükmetti. Kararda, “İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı ihlali yeniden ele alınmalı” denilerek Uçar’a 20 bin TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği belirtildi.

AYM’nin, Uçar’ın şiddete uğradığı iddialarına yönelik yürütülen ilk soruşturmanın yeterli derinlikte olmadığını açıkladığı kararında, "Bireyin bir devlet görevlisi tarafından hukuka aykırı ve Anayasa’yı ihlal eder biçimde bir muameleye tabi tutulduğuna ilişkin savunulabilir bir iddiasının bulunması hâlinde sorumluların belirlenmesini ve gerekirse cezalandırılmasını sağlamaya elverişli etkili bir soruşturmanın yapılması gerekir. Tespit edilen somut olayın meydana geliş koşulları kapsamında, kamu görevlileri tarafından gerçekleştirilen bir kuvvet kullanımı ve bunun karşısında başvurucunun yaralanması söz konusudur" ifadelerine yer verildi.

Yorum yaz