Soylu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
- Şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kemal Kılıçdaroğlu aracına doğru giderken önce sözlü, ardından da kamera görüntülerinden görüldüğü gibi açıkça bir saldırı oluyor. Daha sonra mahalledeki bir eve giriliyor. Şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kılıçdaroğlu'na açık bir saldırı düzenlenmesi söz konusudur.
- Elbette ki siyasiler sitem ve tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak burada fiziki bir saldırı söz konusudur ve bizmi bunu tasvip etmemiz mümkün değildir. Alışkanlıklarımızla, kültürümüzle ve yaşantımızla uyuşmayan bir hadisedir.
- Olaya karışan toplam 9 kişi, savcılığın talebi üzerine ifadeleri alınmak üzere getirilmiştir.
'GÜVENLİK KUVVETLERİMİZ OLAYI AÇIĞA ÇIKARMAK İÇİN ÇALIŞIYORLAR'
- Sosyal medyanın da etkisi sonucunda ciddi bir bilgi kirliliğiyle karşılaşabiliyoruz. Güvenlik kuvvetlerimiz olayı tüm yönleriyle ortaya çıkarabilmek için çalışıyorlar.
- CHP tarafından hadisenin provokasyon olduğu ve olayın dışarıdan getirilen insanlarca yapıldığı söyleniyor. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, olayın dışarıdan getirilen insanlarla yapılan bir provokasyon olduğuna dair bir bulgu yok.
- Olaya katıldığını tespit ettiğimiz kişilerin çoğunluğu Akkuzu mahallesindendir.
- Değerlendirmelerimize göre, ortada organize bir provokasyon olmadığı görülmüştür. Saldırı ne kadar yanlışsa, bu olaydan siyasi rant çıkarmak da o kadar yanlıştır.
'KILIÇDAROĞLU, CENAZEYE GELECEĞİNİ GÜVENLİK KUVVETLERİYLE PAYLAŞMADI'
- Kılıçdaroğlu cenazeye gelecekse bunu güvenlik kuvvetleriyle paylaşmalıydı. CHP'nin HDP ile teması ve HDP'nin PKK ile kendisini ayırmayan politikası ortadadır. PKK tarafından şehit edilen, acının ve duygunun oluştuğu bir cenazeye Kılıçdaroğlu'nun gelişi haber verilmeliydi.
- İçişleri bakanlığım döneminde sadece kendisine değil, hiçbir siyasi partinin güvenliğine en ufak bir halel getirmedik.
- Kimse kusura bakmasın, CHP'nin olaya bakışı ihtiyaç duyduğumuz yapıcı bir bakış açısı değildir.
- CHP yöneticilerinin şahsıma defalarca küfür ve hakaret ettirmeleri bu meseleye nasıl yaklaştıklarını göstermektedir.
'OLAYLARI İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA YIKMAK DOĞRU DEĞİLDİR'
- Sayın Kılıçdaroğlu meseleyi İçişleri Bakanı'na yıkacağına, olayın nedenini siyasi ortaklarına bir kez daha sormalıdır. Bir yandan PKK'nın siyasi koluyla ortaklık kurup, olayları İçişleri Bakanı'na yıkmak doğru değildir. Bütü bunlar milletin gözü önünde yaşanmıştır.
- Oluşturulmaya çalışılan iklim ve kurgu çok net açıktadır. Bugün HDP PKK ile arasına herhangi bir duvar örmemiştir. Tam tersi, seçim sonrasında da seçim öncesindeki keskin söylem ve eylemlerine aynen devam etmektedir. Terörle mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir.
- Herkes sağduyu tavsiye ediyor. Ancak bunu tavsiye etmek yetmez, gereğini yapmak gerekir. Kılıçdaroğlu dahil olmak üzere bütün CHP yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar, esas gerçeği örtmeye çalışmaktır.
- Memleketime, ülkeme, milletime yapmış olduğum hizmetin bedelini ödemeye hazırım. Bunun tayin edicisi ne Kılıçdaroğlu'dur, ne de avanesidir.
- Yaşanan hadiseden dolayı geçmiş olsun dileklerimizi tekrar ediyor ve gerekli bütün adli tahkikatlerin sürdüğünü ifade etmek istiyorum.