'BİR GARİPLİK OLDUĞU BELLİYDİ'
"İlk andan itibaren bir gariplik vardı. Belli gruplar, kalabalığın içine yerleştirilmiş gibiydi. Bizi tam da o grupların olduğu alana yönlendirdiler. Diğer protokol cenazenin arkasında kaldı. Genel Başkan saldırıya uğrarken, erişemedik. Bize de ayrıca saldırdılar. Bir sokağa girdik, arkamızdan 50-100 kişi kovalıyordu."
"Bu kalabalık yoğun bir kalabalık. Bir aşamada Yıldırım Kaya ile birlikte kendimizi bir tarafta bulduk. O kalabalıkta bize de bütün vekillere de saldırı oldu. Biz kendimizi bulduğumuz bu atmosferde, bir sokağa attık kendimizi. Tesadüfen bir araç bulduk, ona bindik. Çubuk'un dışına çıktık. Mansur Yavaş beyle buluşup, birlikte gelişmeleri takip ettik."
'ALANA BELLİ GRUPLAR YERLEŞTİRİLMİŞTİ'
"Girdiğimiz andan itibaren yoğun bir tepki vardı. Belli gruplar, alana yerleştirilmiş gruplar. Bu tepki giderek, cenazede dahi arttı. Cenaze namazı kılındı mı kılınmadı mı, o bile anlaşılmadı. Arkadakiler göremedi. Şehidin cenazesine saygısız bir tutum oldu. Aile çok üzüldü. Şehidin ailesi zaten olayların başından beri hep kınadı olanları."
'KENDİMİZİ SALDIRININ ORTASINDA BULDUK'
"Daha sonra bizi tam o saldırgan grupların içine yönlendirdiler. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve devlet görevlileri, arka tarafa gittiler, biz kendimizi orada bulduk. Saldırıya açık hale geldik. Yumruklar, tekmeler. 200 metre kadar mesafe oluştu genel başkanla, araca da ulaşamıyoruz."
'50-100 KİŞİ ARKAMIZDAN KOVALADI'
"Çok organize bir iş. Çok net ortaya çıktı. Kalabalıklar, 3-4 ayrı yerde konuşlanmıştı. Bu grupların içine sokulduk. Ankara Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürü, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı varken oldu bu saldırı. Hepsi cenazedeydi."