Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, öngörülen modeli, avantaj ve dezavantajlarını RS FM'de değerlendirdi.
‘AMAÇ, BÜTÇE AÇIĞINI KAPATMAK’
Kıdem tazminatının fona devrine hem çalışanlar hem işverenin sıcak bakmadığını belirten Ali Tezel'e göre fon planını yıllardır dile getiren hükümetin amacı bütçe açığını kapatmak.
Tezel, "Bunu sosyal taraflarla konuşarak şekillendireceğiz diyorlar ama öyle ya da böyle bu fonu çıkarmayı düşünüyorlar. Çünkü bütçe açığı var. Amaç fondan gelecek parayla bütçe açığını kapatmak" değerlendirmesini yaptı.
‘KIDEM TAZMİNATI ALMA HAKKI AZALIYOR’
Peki kıdem tazminatında mevcut uygulama ve yapılması planlanan değişiklikler hangi farkları içeriyor?
Şu anda çalışanların 7 hal gerçekleştiğinde işverenden kıdem tazminatı alma hakkına sahip olduğunun altını çizen Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, yeni taslakta ise bunun 2.5'e düştüğünü söyledi.
Tezel, bunların ikisini vefat durumu ve 65 olan emeklilik yaşının tamamlanması olarak açıklarken, buçuğu da fonda 10 ya da 15 yıl kalınması halinde paranın yarısının konut veya otomobil almak şartıyla alınması olarak sıraladı. Geri kalanın da yine vefat ya da emekli olunca alınacağını söyledi.
Bir başka dezavantaja dönebilecek başlık fona ödenecek prim miktarı. Çalışanların, kıdem tazminatının mevcut halinde her yıla bir brüt maaş aldığının altını çizen Ali Tezel, yeni tasada ise bunun 30 gün yerine 12 ila 15 güne düşeceğini söyledi:
"Mevcutta yüzdeye vurduğumuzda yüzde 8 olan işveren ödemesi, fon tasarısında yüzde 3 ila 5'e düşecek. Ödeme 30 günlük değil, 12 ila 15 günlük olacak. Burada iki sebepten hak kaybı var; hem kıdem tazminatı alma halleri hem de çalışanların kıdem tazminatı rakamsal olarak azalıyor."
‘KIDEM TAZMİNATI, İŞ GÜVENCESİNİ VE İŞ BARIŞINI SAĞLAR’
Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, kıdem tazminatı hakkının çalışana hem iş güvencesi hem de işten çıkarılması durumunda kaliteli bir iş arama süreci sağladığına da dikkat çekti. Tezel, iş yeri barışı ve işçi devinimini azaltmak konusunda da kıdem tazminatının önemine vurgu yaptı.
Ali Tezel, ayrıca mevcut tasarıda 'işveren fona prim ödemezse ne olur' sorusunun yanıtının da olmadığını sözlerine ekledi:
"Kıdem tazminatı iş güvencesidir aynı zamanda. Para fonda olursa işverenin personel çıkarması kolay olur. İş yerinde iş barışını da sağlar, işçi devinimini azaltır. Sık sık işe giriş çıkışlar olmaz, işyerine bağlılık olur. Ama kıdem kalkarsa bunlar ortadan kalkar. Ayrıca işten çıkarılan işçi kıdem tazminatını alırsa kaliteli ve konforlu bir iş arama süreci yaşar. Her işi ve ücreti kabul etmek zorunda kalmaz."
Ali Tezel, kıdem tazminatı fonunun Bireysel Emeklilikle entegrasyonu ve zorunlu tasarruflar konusunu da değerlendirdi.
Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre Türkiye'deki çalışanların yüzde 94'ünün asgari ücret ya da ona yakın seviyelerde ücret aldığına dikkat çeken Tezel, "Asgari ücret alan insanlara zorla tasarruf ettirmek yanlış. Cebimde dolmuş param yok, benden bir de zorunlu BES için para kesiyorlar" diye konuştu.
Zorunlu BES'te çıkışın olmaması ihtimaline de değinen Ali Tezel, bunun kesinti değil vergi olduğunu belirterek, "'Sisteme seni zorla alacağım çıkma imkanı vermeyeceğim' demek serbest piyasa ekonomisine uyacak bir şey değil" ifadelerini kullandı.