Muharrem Sarıkaya, çok sayıda tartışmaya sahne olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimleri ve bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönelttiği birtakım eleştirilerle ilgili olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile konuştuğunu aktardı.
Sarıkaya, Habertürk'te "İki aşamalı iptal taktiği" başlığıyla yayımlanan yazısında şunları kaydetti:
"Aynı kökten gelmiş olmasına karşın iki seçimdir ayrı düştüğü Saadet Partisi, bir süredir AK Parti’nin radarında.
Eğer aday çıkarmasaydı, SP’nin tabanının Binali Yıldırım’ı tercih edeceği ve Ekrem İmamoğlu arasındaki oy farkının da tersine döneceğine inanıyor.
Eğer İstanbul’da seçimin yenilenmesi konusunda başarılı olursa SP’nin aday çıkarmaması yönündeki beklentisini de kayda geçiriyor.
ERDOĞAN’IN SİTEMİ
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen hafta SP lideri Temel Karamollaoğlu’nun Çamlıca Camii’ne yapılan masrafı eleştiren sözlerine de dikkat çekerek seçime ilişkin sitemini şöyle dile getirmişti:
BİNA İÇİN KAMPANYA
Ankara kulislerinde bu beklenti sıklıkla tekrarlanınca SP lideri Karamollaoğlu’nu arayıp, düşüncesini almak istedim.
Yeni kurulan parti mahkeme yoluyla on yıllardır kullandıkları Genel Merkez binasını boşaltınca geçici olarak kullandıkları yeni binada, kampanya çalışması yaparken buldum Karamollaoğlu’nu.
‘Yeni bir Genel Merkez binası almak için kampanya başlatıyoruz’ diye söze girdi.
Sadece partililerinden değil, bugüne kadar SP ile herhangi bir şekilde ilişkisi olmayan birçok kişinin de telefon açıp kampanyaya katılmak istediğini ilettiğini belirtti.
Sözü, AK Parti’nin İstanbul’da seçimin yenilenmesine dönük talebine getirdim.
‘Ümit ediyoruz ki hukuk içinde çözülür, YSK son sözü söyler, umut ve beklentimiz bu yönde’ deyip ekledi:
‘Kimsenin zihninde şüphe uyandırmamalı. O nedenle kararı YSK verecek. Kimse başka müdahale etmemeli; eğer bu yönde bir intiba doğarsa o zaman sıkıntı büyür.’
AK Parti’nin itirazlarına ilişkin de sandık kurullarının yapılanmasını gösterip devam etti:
‘Bu tür meselelerde sandık kurullarının yapısına da bakmak gerekir. Sandık kurulunun 2 hâkimi var, 2 üyesini devlet belirliyor; 2 üyesi zaten AK Parti’den. Yani sandık kurullarının ağırlıklı bölümü AK Parti zıddına iş yapacak değil herhalde!.. Eğer olursa da AK Parti’nin oradaki görevlisinin müdahalesi gerekirdi; o da olmamışsa o zaman farklı bir organize durum var demektir.’
YENİLEME OLURSA
Soruyu kulislerde üzerinde konuşulan konuya getirdim:
Yanıt vermedi, ‘Eğer diye başlarsa bunun sonu gelmez’ deyip kesti...
Cumhurbaşkanı'nın sözlerini de anımsatıp üsteledim, bu kez yanıtı aynen şöyle oldu:
‘O gün bir gelsin hele…’
Cümleyi söylerken, sondaki ‘hele…’ kelimesinin üzerine nefesinin tüm ağırlığıyla bastırdığını da belirtmeliyim."