‘ROMANLAR KİTLESEL VE HAKSIZ OLARAK SINIR DIŞI EDİLMEYLE VE AYRIMCILIKLA KARŞI KARŞIYA’
Bekle, Fransız Parlamenter Krimi’nin bu çıkışına karşın, Fransa’nın Roman göçmenler konusunda izlediği politikaları anımsattı.
Fransa’daki Roman vatandaşların halen kitlesel ve haksız olarak sınır dışı edilmeyle ve ayrımcılıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bekle, “Yeni göç yasasına rağmen, Fransa’daki Romanlar hala seri tahliyelere, adil olmayan sınır dışı edilmelere ve ayrımcılığa karşı savunmasızlar” ifadelerini kullandı.
‘FRANSA UYGULAMADAN VAZGEÇMİYOR’
Fransa’da Roman kamplarının genellikle yoksul semtlerde kurulduğunu ve bu bölgelerin zaten zorlanan imkanlarıyla iyice yetersiz kaldığını ifade eden Bekle, şöyle devam etti:
“Dönemin Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, ‘Romanların yaşam tarzları bizimkinden çok farklı’ demiş ve ‘Onların kaderi Romanya ve Bulgaristan’a dönmek’ diye eklemişti. AB Romanları sınır dışı eden Fransa ile bu konuda kriz yaşamıştı. Ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre Fransa, Romanları sınır dışı etme uygulamasından vazgeçmiş değil. Örgütün raporuna göre, binlerce Romanyalı ve Bulgar Roman halen hakları ihlal edilerek Fransa’dan ayrılmaya zorlanıyor. Polis, çoğu Fransızca bilmeyen Romanlara ne yazdığını açıklamadan belgeler imzalatıyor ve herhangi bir kopya vermiyor.”
‘YAHUDİLERE UYGULANAN TEHCİR KARARI GİBİ’
Fransız hükümetinin Romanlara yönelik uygulamalarının, öncelikle insan hakları grupları, ayrımcılıkla ve ırkçılıkla mücadele eden gruplar ve medyanın önemli bölümü tarafından eleştirildiğini, ‘Anayasal suçlu’ ilan edilen Sarkozy için Sosyalist Parti’nin ‘ırkçı’ terimini kullandığını, uygulamaların ‘Fransa için utanç verici’ olduğu açıklamalarının yapıldığını belirten Bekle, “Katolik ve Protestan kiliseleri ile baş haham, Roman politikasını kabul edilemez bulurken, Fransız bir piskopos Fransız devletinin kendisine verdiği üstün hizmet madalyasını iade etti, bunları unutmayalım” dedi.