31 Mart'ta yapılan yerel seçimler sonrası sessizliğini bozan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde usulsüzlük tespitinin daha önce yapıldığını ancak düzeltme için süre yetmediğini söyledi.
Soylu, seçim gecesi AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'la görüşmesiyle ilgili, "Bizim iki kimliğimiz var. Birincisi ben İçişleri Bakanıyım diğer kimliğimiz biz siyasetçiyiz. Soru şu olur, biz işimize siyasi menfaat karıştırıyor muyuz karıştırmıyor muyuz? Ben AK Parti üyesiyim. Bu bir problem mi? Biz Binali Bey ile görüşmekten kısıtlı değiliz. Toplantı yapmışız da ne olmuş, Binali Bey bizim büyüğümüz, abimiz" ifadelerini kullandı.
'YSK SEÇİM ZAMANINDA HER ŞEYE EL KOYMA YETKİSİNE SAHİPTİR'
— Takip ediyorum, özellikle bazı şeyleri üzülerek de görüyorum. Sanki devlet kapsından hiç girmemiş insanların yorumlarıyla karşı karşıyayız. Sayın Kılıçdaroğlu için söylüyorum. Hiç devlet bilmeden, kurum bilmeden cahilane taraflarını üzülerek takip ediyorum. Devlette bu kadar görev yapmış insanların en ufak bilgileri yoksa halkın karşısında böyle değerlendirme yapıyorlarsa bu ya cahilliktir ya da kötü niyettir.
— Seçimi yürüten kurum YSK'dır. 14-15 yaşımda ilk seçimle tanıştım. Okullarda bize öğretilir. Seçim zamanında her şeye el koyma yetkisine sahiptir. Seçim kurullarındaki hakimlerin Adalet Bakanlığı ile ilgili münasebetleri bünyesinde bulunmalarından ibarettir.
'OLAY BUGÜN OLMAMIŞ, SEÇİME YÖNELİK OLMUŞ'
— Bunu yapan mevcut belediye başkanlarını yakınları. Nüfus müdürlüğüyle ilişkisi ne? Herkes istediği arsaya gidip ismini yazamaz. Nüfus müdürlüğü nerenin arsa olduğunu bilir. 2017'de yeni kimlik dağıtımına geçtik. 37 milyon kimlik verdik. Mevcut nüfus idarelerindeki personel sayısını artırmamız gerekti. Büyükçekmece'deki ayrı bir iş yaptı, geldi oraya oturdu, çalışmasını 2019'da yapılacak seçime dayandırdı. Neticede bilgisayarın başında olan bir adam. Burada bir arsaya, bir iş yerine bir kişi yazabilecek bir kişi. Bunu kimsenin anlaması mümkün değil. Seçmen listeleri üzerinden bir çarpıklık olduğu görüldü. Askıya çıktığı zaman bir kısmı tespit edildi. Zaman limiti buna müsaade etmedi.
'TAHKİKAT OCAK 2019'DA AÇILMIŞ, O GÜNDEN BU YANA SEÇİMİN NE OLACAĞINI NEREDEN BİLELİM'
— Bir suç ortada, yolsuzluk yapılmış. Bugün olduğu için seçime yönelik tartışıyoruz. Normalde nüfus idarelerinde eksiklikler olabilir. Adli tahkikat Ocak 2019'da zaten açılmış. O günden bu yana seçimin ne olacağını nereden bilelim. Tahkikat yürüyor. Bir siyasi parti 'hakkım gasp edildi, meshulu sizsiniz' diyor.
'TOPLANTI YAPMIŞIZ DA NE OLMUŞ? BİNALİ BEY ABİMİZ'
— Bizim iki kimliğimiz var. Birincisi ben İçişleri Bakanıyım diğer kimliğimiz biz siyasetçiyiz. Soru şu olur, biz işimize siyasi menfaat karıştırıyor muyuz karıştırmıyor muyuz? Ben AK Parti üyesiyim. Bu bir problem mi? Biz Binali Bey ile görüşmekten kısıtlı değiliz.
— Toplantı yapmışız da ne olmuş, Binali Bey bizim büyüğümüz, abimiz.
'BAHÇELİ'YE KATILIYORUM, SEÇİM TEKRARLANMALI'
— Türkiye'de ilk kez bir kişinin oyunun diğerine yazıldığına tanık oldum. Bu seçim hangi şekilde biterse bitsin bu seçimin tartışması sürekli devam edecektir. Bunun demokrasi açısından bir faydası vardır. 1 reyin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.
— Bu seçimin bu tartışmadan yoksun bırakılabilmesi için, Sayın Bahçeli'ye katılıyorum, tekrarlanması bu tartışmaların seçilecek kişileri gölgede bırakmasını ortadan kaldıracaktır.