"Bugün, siyasi partilerin temsilcilerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimine ilişkin yaptıkları açıklamaları dikkatle dinledikten sonra, aşağıdaki değerlendirmelerimizi vatandaşlarımızın bilgisine sunma ihtiyacı duyuyoruz" denilen açıklama özetle şöyle:
Geçersiz oyların yeniden sayılıp sayılmayacağına ilişkin tartışma bugün için geride kalmıştır. Elbette Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği kararların seçimlerin şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde yönetilmesi açısından ayrıca değerlendirilmesi gereklidir. Bugünün temel meselesi ise süreç içerisinde "kesinleşen" bazı hususların yeniden tartışmaya açılıp açılmayacağıdır.
Bu konuda seçim mevzuatımızın hükümleri çok açıktır.
Buna göre;
1)Seçmen listeleri kanuna göre seçimden önce askıya çıkmış ve itiraz süreci sonunda kesinleşmiştir. Artık, seçimden sonra, seçmen listelerine ilişkin bir uyuşmazlığın çıkarılması hukuken mümkün değildir.
3)Somut delillere dayanılmak suretiyle itiraz konusu yapılmayan oyların yeniden sayılmasının da hukuken imkânı bulunmamaktadır.
Türkiye'de seçimler, seçim hukukumuz uyarınca siyasi partilerin gözetim —denetiminde ve hâkim güvencesinde yapılır. Seçim gününden çok önce kanuna ve YSK tarafından ilan edilen takvime göre kesinleşmiş seçmen listeleri ile sandık kurulu başkan ve üyelerinin tartışılması, demokrasinin olmazsa olmazı seçimlerin tartışmaya açılması sonucunu doğurur. Bu tartışmanın galibi olmaz.
Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin yanında veya karşısında değildir. Türkiye Barolar Birliği yargının üç kurucu unsurundan savunmayı temsil eden, bağımsız ve tarafsız bir kurumdur. Sadece ve sadece hukukun yanındadır. Her zaman da böyle olacaktır.
Bu düşüncelerle yukarıdaki değerlendirmelerimizi kamuoyunun bilgilerinize saygılarımızla sunarız.