YAŞAM

Mustafa Denizli: Erdoğan iyi günümde de, kötü günümde de ilk arayanlardan biri, çok vefalı bir insan

Kasımpaşa Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın futbola büyük katkılarda bulunduğunu belirterek "Cumhurbaşkanı iyi günümde de, kötü günümde de ilk arayanlardan biri. Çok vefalı bir insan. Tüm spor dallarına çok önem veriyor" dedi.
Sitede oku

Kasımpaşa Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'ın sorularını yanıtladı.

Fahir Atakoğlu: Erdoğan'ın yaş gününe katılmaktan büyük mutluluk duyardım
"Seçimleri geride bıraktık. Bu konuyla ilgili düşüncülerinizi alabilir miyim?" sorusuna Denizli, "Seçimleri derbi maçı gibi düşünürsek, 90 dakika oynandı ve geride kaldı. Seçimdeki gerilimleri geride bırakıp önümüze bakmamız gerekiyor. Ülkeyi karış karış gezen biriyim. Parayla elde edilemeyecek güzelliklere sahibiz. Farklı dilden, dinden ve kültürden insanların yaşadığı çok renkli bir ülke Türkiye. Ama farklılıklarımız ne olursa olsun vatanımız bir tane. Başka gidecek vatanımız da yok. Bu bilinçle yaşamalıyız" yanıtını verdi.

Denizli şunları kaydetti:

"Yurt dışında kaldığım dönemlerde de hep ülke özlemi çektim. Çok özel bir halkız. Dünyaya hoşgörü kavramını sokan Mevlana bu topraklardan çıkmış. Bu toprakların mayasında hoşgörü var. Küskünlükleri, kırgınları geride bırakıp hoşgörüyle kucaklaşmalıyız birbirimizle geleceğimiz için."

Kalçık'ın sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Denizli'nin bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- Adana'daki stada Fatih Terim, Trabzon'dakine Şenol Güneş ismi verildi. İzmir'dekine sizin adınız verilse bunu nasıl karşılarsınız?

Keman virtüözü Cihat Aşkın: Erdoğan'a 'Türk Valsleri' albümünü hediye ettim, yakından ilgilendi
Türk futboluna hayatımı vermiş biri olarak bundan gurur duyarım. Hep futbolumuzu ileriye taşımak için mücadele ettim, edeceğim. Böyle bir takdir gelirse de benim için bundan daha fazla mutluluk olmaz.

'YENİ ZELANDA BAŞBAKANI'NIN TAVRINI TAKDİRLE KARŞILADIM'

- Türklere yönelik önyargılar da, teknik direktörlerin Avrupa'da başarı yakalamasının önünde bir engel oluşturuyor mu?

Oluşturuyor ancak uluslararası başarılarla bu önyargıları kırabiliyorsun. Kültürel farklılıklar zaten zorluklar yaratıyor, önyargılar daha zorlaştırıyor her şeyi. Mesela tarihi açıdan yakın ilişki içinde olduğumuz Almanya'da Türkler ilk zamanlar daha sıcak karşılanırken sonra iş değişti. Türkler, Almanya'da işyeri sahibi ve patron olmaya, Almanlara rakip olmaya başlayınca, bunu kabullenmekte zorlandı Almanlar. Şimdi ise aşırı sağın da artmasıyla önyargılar daha hissedilir bir hal aldı Avrupa'da. İnsanları dil, din, ırk olarak ayırmak haksızlık. Dünyadaki herkes eşittir. Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmeliyiz. Bakın Yeni Zelenda başbakanına, dünyaya örnek olacak bir tavır gösterdi katliam sonrası. Onu bu açıdan çok takdir ediyorum.

'ERDOĞAN SAYESINDE AVRUPA STANDARTLARINI AŞAN STATLARA KAVUŞTUK'

- Kasımpaşa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da semti…

Muazzez Ersoy: Cumhurbaşkanımıza çoğunlukla fotoğraf çerçevesi ve kitap hediye edildi
Evet, kendisi yakından ilgileniyor. Tesislerimizi hizmete sokan da Erdoğan. Zaman zaman arayıp bilgi de alıyor. Cumhurbaşkanı iyi günümde de, kötü günümde de ilk arayanlardan biri. Çok vefalı bir insan. Tüm spor dallarına çok önem veriyor. Futbola da katkısı çok büyük. Erdoğan sayesinde Avrupa'daki standartları da aşan statlara, tesislere kavuştuk. Çok büyük hizmeti var futbola. Ayrım yapmadan tüm kulüplere destek veriyor. Bu açıdan çok şanslıyız. Umarım onun emeğine yakışır bir futbolumuz olur.

- Başakşehir'in başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üç büyükler olmadan lig çok renksiz olur. Bunun içine farklı renklerin de girmesi gerekiyor. Bu açıdan Başakşehir, üç büyüklerin ligdeki hegemonyasını kırdı. Onların başarısını çok takdir ediyorum. Hem kendi çabası, hem de rakiplerinin istenilen performansı ortaya koyamamasına bağlıyorum bu başarıyı. Tribün gücünden yoksun ama bence bu dezavantajlı gibi görünse de avantajlı bir durum aslında. Seyirci baskısı olmuyor. Bu da takımlara avantaj olarak dönebiliyor.

'VAZGEÇTİĞİN ZAMAN KAYBEDERSİN'

"Futbolcu olmak için Altay'a ilk gittiğimde 'Senden bir şey olmaz' deyip beni gönderdiler. Hırs yaptım. Çeşme plajlarında iki-üç ay sıkı antrenman yaptım ve daha sonra İzmir Genç Karması ve Genç Milli Takım'a seçildim. Altay'a tekrar geri döndüm. Hiçbir zaman hedeflerimden vazgeçmedim. Kaybettiğin zaman değil, vazgeçtiğin zaman kaybedersin."

Yorum yaz