Gazeteci Arif Kızılyalın'ın Cumhuriyet'te yayımlanan izlenim haberinde "Futbolda bir tabir vardır; otobüsü kalenin önüne çekti diye. Genelde 1-0 öne geçen takımlar, gol yemeden 90 dakikayı bitirip maçı kazanmak isterler, kimi zaman 11 kişiyle defansa çekilirler. Hatta Mourinho taktiği olarak da bilinir, ama işe yarar, kupalar, zaferler getirir bu ‘kontrollü’ oyun" ifadesini kullandı.
"CHP otobüsü kalenin önüne çekti" başlıklı haber, şöyle devam etti:
Belki de uzun yıllar sonra ilk kez, bu kadar yoğun, istekli ve yorulmak bilmeyen bir ruhla mücadele ediyorlar. Önceki seçimlerde sadece İstanbul milletvekilleri ve parti örgütü ile oyunu kovalayan CHP, pazar gecesinden bu yana neredeyse 81 ilden gelen yöneticileriyle sahada mücadele ediyor.
Öyle ki, Şanlıurfa milletvekili Aziz Aydınlık da var, CHP'nin, ‘Ekrem İmamoğlu' savunmasında Malatya'dan Veli Ağbaba da, Manisa'dan Özgür Özel de, Ankara'dan Ali Rıza Hakverdi de. Tek bir oyun hatalı sayılmaması, daha kötüsü, ‘oy değişti' iddialarının ortaya atılmaması için İstanbul'da buluşan 100'den fazla CHP milletvekili, MYK, PM ve YDK üyeleri 39 ilçeye dağılmış durumda.
Bazen, bir iki ilçeye birden yetişen var. Örneğin, Başkan yardımcısı Onursal Adıgüzel'in koordinasyon sorumluluğunu üstlendiği Anadolu yakasında (1. Bölge) Fethi Açıkel, Gamzi Akkuş İlgezdi, Akif Hamzaçebi, Mahmut Tanal, Sera Kadıgil, Ahmet Akın, İbrahim Kaboğlu, Özgür Özel, Aziz Aydınlık, Suat Özcan kimi zaman tek tek sayılan oylara ‘müşahit'lik yapıyorlar, kimi zaman kamera sisteminin yetersiz olduğu salonlarda oy çuvallarının üzeride sabahlıyor.
Aynı zamanda koordinasyonda da çalışan 3. bölge sorumlusu Özgür Karabat'a ise Bülent Tezcan, Muharrem Erkek, Fethi Gürer, Gülizar Biçer Karaca destek veriyor. Bu isimler yorulduğunda Seyit Torun devreye giriyor, Engin Altay 3. bölgeye yönleniyor. Parti sözcüsü Faik Öztrak ise Ankara-İstanbul arasında mekik dokuyup AKP'nin merkez medyayı da kullanıp yarattığı algı operasyonuna engel olmaya çalışıyor.
Bir önceki dönemin vekilleri Yasemin Öney Cankurtaran Eyüp, Mustafa Balbay Şişli, Kadir Gökmen Öğüt Kadıköy ve Sancaktepe nöbetinde. Hatta İzmit'te belediye başkanı seçilen vekil Fatma Kaplan Hürriyet bile yorgun düşen arkadaşlarının yanına geldi seçimin 96. saatinde.
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise ilçelerde eniden sayılan oyları tek tek ‘check' edip, Ekrem İmamoğlu'na brifing veriyor. Kaftancıoğlu'nun bir görevi de ‘aktroller'in yarattığı bilgi kirliliği ve Binali Yıldırım ekibinin hamlelerine karşı strateji geliştirmek. Özellikle Kaftancıoğlu'nun, "Yorulacağımızı sandıkları perşembe ve cuma günleri çok önemli" sözleri herkesi diri tutuyor.
Sözün özü CHP'nin İstanbul'daki kalbi Seyrantepe koordinasyon merkezinde kimsenin 5 dakika oturduğu bile yok. Biri bu yoğunluğu yorumlarken "Bu müdafai hukuk ruhudur" diyor.
CHP'deki koşuşturma böyle, ya sandıkların saklandığı salonlar, depolar ve seçim kurullarının önleri nasıl? Öncelikle 39 ilçe örgütünde yönetimde olsun olmasın tüm üyeler sokakta.
KARTON BARDAKTA ÇORBA
Hemen ardından bir yurttaşın, 'Falanca beyden 100 adet yarım ekmek kokoreç ve ayran' sesi duyuluyor. Evden börek yapıp getiren de var, marketten bir koli gofret alıp dağıtan da.
Ve işin ilginç yanı bu iyiliksever yurttaşların hiçbir siyasi görüşünün olmaması, sadece ‘demokrasi nöbeti'ne çam sakızı, çoban armağanı destek olma arzuları.
Elbette CHP kadar, ‘yenilgiyi kabullenemeyen' AKP'nin kurmayları da teyakkuzda. Üsküdar'da çıkan kavganın yinelenmemesi için iki tarafın sağduyulu isimleri, 'Birbirimizi eleştirmeyelim' uyarısında bulunuyor. Ataşehir, Kadıköy, Sancaktepe, Çekmeköy, Maltepe'de ufak tefek sözlü tartışma yaşansa da belli ki CHP ‘halkın verdiği mazbatayı' bırakma niyetinde değil."