Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuştu.
"Son dönemlerde döviz kurunun artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Ateş, "Sadece Türkiye değil gelişmekte olan ülkelerde dolarda bir güçlenme söz konusu. Seçim gibi bir belirsizlik de bunun üstüne eklendi. Hane halkı kaynaklı da diyebilirim. Ben biraz daha döviz alayım ne olur ne olmaz tarzı bir endişe var" yanıtını verdi.
- Kriz dönemi yaşanıyor, bankalar nasıl etkileniyor?
Faizlerin yükselmesi birinci etapta bankacılığa zarar verir ve bankacılığın kârını azaltır. Biz aktiflerimizi mevcut faiz oranında uzun vadede veriyoruz. Ama mevduatımız kısa vadeli. Bundan en büyük zararı bankacılık sektörü görür.
Senenin başından beri bir iyi bir kötü haber var. İyi haber faizler umduğumuzdan hızlı düştü. Kötü haber de dış fonlamanın eskisi kadar bol ve uzun vadeli olmaması. Neticede iyi haber fonlamanın ucuzlaması, kötü haber de problemli kredilerdeki artış eğilimi. Buna karşı bazı tedbirler alınıyor. İşte KOBİ'lere KGF'den verilen destekler var. Bizim iç ve dış talebi dengelememiz şart. Biz bol bol inşaat yapalım… E yapalım da birader onun bir getirisi yok ki. Bizim ihracata dönük turizm, deri, gemicilik gibi hem stratejik hem döviz kazandıran istihdam yaratan alanlara teşvik vermemiz lazım.
- Öyleyse 2019 için umutlu değilsiniz?
Enflasyon ve faizler düşer. Ama benim gerçek anlamda kastettiğim ekonomi yatırım yapma ve büyüme eğiliminin geri dönmesi. Büyümenin yapısı da değişmeli. İç tüketimi artırarak belli bir süre büyüdük. Ama bu size bir kâr getirmiyor. Kişi başına gelirimiz 10 bin doların altına düştü. Artık daha az tüketerek daha çok üreterek ve üretiğimiz mal ve hizmetleri dışarıya satarak bu sarmaldan ve sıkıntıdan çıkabiliriz.
'V ŞEKLİNDE ÇIKIŞ BEKLEMEYİN'
- Geçen ağustos ayında yaşanılan gibi bir kur atağı tekrar yaşanır mı?
Her şeyde gri bir olay, gri bir alan vardır. Bu sefer biraz daha uzun sürecek bu alan. Çünkü dünyada da büyüme derdi var. Yavaşlayan bir küresel ekonomide büyüyen bir ekonomi olamazsınız, olursanız hata edersiniz. Onun için dünyanın bu geçiş yılları, 2020'li yılları çabuk atlatmasını beklemiyorum.
Türkiye de üzerine düşeni yaparsa… Biz çok dinamik bir ülkeyiz, sektörlerimiz çok yaygın, her alanda imalatımız var. Bütün olay bunu iyi yönetip, iç taleple dış talebi dengeleme gayreti içinde olmamız. Bizim iç tasarruflarımız sermayemiz kendi büyüme emellerimizi besleyebilecek kadar büyük değil, onun için dış kaynağa ihtiyacımız var. Sektörler üzerindeki açık pozisyon risklerini iyi yönetmeliyiz.
- En kötü geride kaldı mı?
ENFLASYON BELASI
- Merkez Bankası politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Merkez Bankasının dönem dönem geciken kararları oldu, faizi 600 baz artırdı. Çıkınca da indirmek kolay olmuyor. Başkası daha iyi yapardı diye bir şey yok. Herhangi bir memnuniyetsizliğimiz yok. Asıl memnuniyetsizliğimiz enflasyon belası, yüksek faiz belası. Bunları dengelemek zorunda.
'ZOMBİ FİRMALAR ZARAR VERİR'
- Bankalar krize gerçekten hazır mı?
- Takipteki krediler alarm seviyesine geldi mi?
Takipteki kredilerde artış var bununla ilgili bir sürü stres testi yapıyoruz. Bir taraftan tahsilatlar bir taraftan da yeni problemler. KOBİ'lerde kurumsal firmalarda var. Takipteki kredilerin oranı yüzde 5.1'e geldi. 2009 yılındaki ağır dönemde 5.5'i idi. Ama bankacılık sektörü bu sıkıntıyı atlatabilecek güçte.
'PANİKLE KARAR ALMAMAK GEREKİR'
- Şu anda her şey seçime odaklı gidiyor, seçim sonrası ciddi bir fatura ödenebilir deniyor, IMF ile bir anlaşma olur diye konuşuluyor, siz ne diyorsunuz?
- IMF ile parasal anlaşma olmaz mı?
IMF ile parasal bir program olacağına inanmıyorum. IMF'den parayı alalım da, ne yapacağız? Kamunun böyle bir paraya ihtiyacı yok. Ama IMF ile oturup bir reform programı üzerinden anlaşılır, IMF bir reklam ajansı gibi sizi dünyaya pazarlayabilir. Tohumunu kendin yetiştireceksin buna benzer şeyler olabilir. Enflasyonun ikide bir dert olmaması gibi stratejileri vardır. Ya da program ve belli sektörlerde olur. Şu anda hemen panikleyip dolar alın döviz alın falan da zarar da verebilir. Biraz bunu iyi hesap etmek lazım bakarsın bir anda süt liman olur ortalık elinde pahalıdan aldığın dolarla da kalabilirsin. İyi düşünmek lazım ve geminin bir ucuna doğru koşmak zarar verir.