Gelişmeleri İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu ile konuştuk.
‘GOLAN'DA EGEMENLİĞİNİ İLAN EDEN İSRAİL, İSTEDİĞİ ZAMAN ŞAM'A ASKERİ HAREKAT YAPABİLİR'
Naim Babüroğlu, Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararının ardından Suriye krizinde gelinen şu aşamada Golan Tepeleri'yle ilgili kararının da şaşırtıcı olmadığı görüşünde. Golan'ın uzun süredir İsrail kontrolünde bulunduğunu anımsatan Babüroğlu, zamanlamaya dikkat çekerken, bunun sadece İsrail'de 9 Nisan'da Netanyahu için kritik olan genel seçimlerle ilgili olmadığının altını çizdi. Babüroğlu, Golan Tepeleri'nin potansiyel su ve petrol kaynaklarının yanı sıra şarapçılık açısından önemini vurgularken, diğer yandan bölgenin coğrafi konum olarak hem Suriye hem de Lübnan'ın kontrol etmek imkanı tanıyan Doğu Akdeniz'deki özel konumunun altını çizdi:
‘SURİYE COĞRAFYASININ YAKLAŞIK YÜZDE 40'INI AŞAN BİR YÜZÖLÇÜMÜ ABD VE İSRAİL'İN ELİNDE'
Babüroğlu'na göre Golan Tepeleri meselesi Arapların İsrail'e toprak kayıplarını yaşadıkları 1967'den bu yana konuşuluyor ancak günümüzde jeostratejik önem taşıyan ‘başka Golanlar' da ortaya çıkmış durumda. Babüroğlu, bunları Fırat'ın doğusu, Menbiç ve El Tanaf bölgesi olarak sıralarken, ABD yönetiminin İsrail'in Golan'daki konumunu kalıcılaştırmak eşliğinde tüm bu bölgeler sayesinde Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 40'ı üzerinde hakimiyet tesis ettiği görüşünü dile getirdi. Babüroğlu'na göre ABD'nin topraklarını Suriye hükümetine geri vermeye niyeti yok:
‘ABD, ORTADOĞU'DA YENİ SINIRLAR ÇİZİYOR'
Babüroğlu, ABD'nin attığı Golan adımı karşısında dünyadan tepkiler gelse bile kararı değiştirmeyeceği görüşünde. Aynı durumun Kudüs kararı sırasında da olduğunu, Türkiye dahil dünyada pek çok ülkenin itirazlar getirdiğini anımsatan Babüroğlu, hiçbirinin sonucu değiştirmediğini belirtti. "Yarın öbür gün ABD'nin herhangi bir ülkede herhangi bir gruba ‘bu toprağı artık sizin kabul ediyoruz' demeyeceğini kim garanti edebilir" diye soran Babüroğlu'na göre uluslararası açıdan kabul edilmeyecek olan bu durum olumsuz bir emsal teşkil etme tehlikesi barındırıyor. Babüroğlu'na göre ABD Ortadoğu'da yeni haritalar ve sınırlar çiziyor, hedefi bu:
‘ENERJİ KORİDORU TANAF-GOLAN ÜZERİNDEN DOĞU AKDENİZ'E ÇIKABİLİR'
Babüroğlu'na göre ABD'nin Golan kararının arkasında Doğu Akdeniz jeopolitiği yatıyor. Kuzey Irak'tan Doğu Akdeniz'e enerji ulaştırılmasının yıllardır süregelen bir proje olduğunu belirten Babüroğlu, Türkiye'nin son hamleleriyle bu gidişatı yenilgiye uğratması karşısında Golan'ın da gündeme taşınmış olabileceği görüşünde. Deyr ez Zor bölgesindeki petrol havzasından çıkan enerjiyi Doğu Akdeniz'e indirme arzularını anımsatan Babüroğlu, ABD'nin Suriye'deki el Tanaf bölgesini elde tutma ısrarına dikkat çekti. Babüroğlu'na göre kuzeyden çizilmesi engellenen bu hat Tanaf ve Golan üzerinden İsrail aracılığıyla yürütülebilir hale getirilebilir:
‘TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ VE SURİYE'DEN SIKIŞTIRILIYOR. S-400'LERİ EKLENMESİYLE ABD VE TÜRKİYE GERİLİMİ ARTACAK'
Babüroğlu, Suriye'de 2011'de savaş çıkartılmamış olunsaydı ABD'nin Golan kararı dahil adımlarını atamayacağı görüşünü vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun özel konuk olduğu geçen haftaki İsrail-Yunanistan-Kıbrıs Rum Yönetimi liderlerinin Kudüs zirvesine atıf yapan Babüroğlu'na göre hedefte Türkiye bulunuyor: Babüroğlu, ABD'nin Suriye'de PYD/PKK'yı destekleyerek, bölgede Golan'la ilgili böyle kararlar vererek Türkiye'yi iki cephede Türkiye'ye karşıt konum alıyor. Babüroğlu, bu gelişmelerle birlikte önümüzdeki yaz aylarında S-400 krizinin de eşlik edeceği gerilimin tırmanacağı öngörüsünde bulundu: