Düzce'den sonra ikinci mitingini Bolu'da gerçekleştiren Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Bolu böyle bağrına bastıkça kimse bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Ekonomiden teröre kadar her meselemizi muhakkak çözüme kavuşturacağız. Binlerce TIR silahla desteklenen Suriye'nin kuzeyindeki canilerin Türkiye'ye musallat edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
"Bu dava gönülden yaparak gönüller kazanma davasıdır. Kibirli gelen, burnu havada gelen AK Parti'nin kapısının içinden giremez. Yanlışlıkla girerse onu içimizde tutmayız. Çünkü bizim kapımız tevazu, gayret kapısıdır, hakkın rızası için halka hizmet kapısıdır."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'ye yüklenen Erdoğan, "Temelli'nin küstahlıklarını sineye çeken, bölücülere boyun büken biri CHP'yi temsil demez. Bu tehdit dili en fazla CHP'ye gönül vermiş kişileri rencide ediyor. İstanbul'un izbe yerlerine sıkışmış bir avuç marjinalden ayar yemek en fazla CHP seçmenini üzüyor. Bizim gibi onlar da CHP'nin yaşadığı kimlik bunalımını tasvip etmiyorlar" diye konuştu.
'ASLA TEPEDEN BAKMADIK, BAKMAYIZ'
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
— Konuşmak, Meclis kürsülerinden ahkam kesmek kolaydır, hele hele yalan söylemek Bay Kemal için çok kolaydır. Seçim dönemlerinde atıp tutmak, cekli caklı cümleler kurmak kolaydır. Zor olan sözünü gerçeğe dönüştürmektir, vaatlerini havada bırakmamaktır, meydanda ne söylediysen seçimden sonra onu unutmamaktır.
— Bay Kemal'in gaflarını, skandallarını tüm Türkiye biliyor. 9 seçim kaybetmesine rağmen kaset skandalıyla oturduğu koltuktan kalkmadı. Meclis kürsüsünden belge diye salladıkları sahte, yalan çıktı. Man adası iddialarına karşı açtığım tazminat davasından alacağım parayı Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağım.
'KANADININ BİRİ KIRIK OLAN KUŞ UÇMAZ'
— Bay Sezai'nin küstahlıklarını sineye çeken, bölücülere boyun büken birisi CHP'yi temsil edemez. Açıkçası bu tehdit dili en fazla CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimi aslında rencide ediyor.
— Kanadının biri kırık olan kuş uçmaz. Yerel yönetim ile hükümetin aynı ufka bakması çok önemli. Maalesef bu uyum olmadığı zaman hükümet olarak attığınız adımlar da yarım kalır. Yerel yönetimde hükümetle eğer dayanışma içinde olmayan bir yerel yönetim olursa onun da yapacağı pek bir şey olmaz. O şehrin o ilçenin belediye başkanı istemeyince arzu edilen neticeler gerçekleşmiyor. Türkiye'nin son 17 yılda elde ettiği başarılarda hükümet ve yerel yönetimlerin uyumlu çalışmasının payı büyük.