Siyasal iletişim uzmanı Sanver: Seçim birçok ilde başa baş geçecek

Siyasal iletişim uzmanı Dr. Gülfem Saydam Sanver, Seyr-i Sabah programında partilerin söylemlerini ve seçim çalışmalarını yorumladı. Sanver, iktidarın sert söylemlerinin onların ilk kez yenilgi beklentisi içine girdiğini gösterdiğini dile getirdi.
Sitede oku

2019 yerel seçimlerinde Ankara’nın tercihi Mansur Yavaş mı Mehmet Özhaseki mi olacak?
Seçime sayılı günler kala partiler, lider ve belediye başkan adayları son konuşmalarını yapıyor. Siyasal iletişim uzmanı Dr. Gülfem Saydam Sanver, Seyr-i Sabah programında, partilerin şimdiye kadar yaptıkları çalışmaları ve seçim söylemlerini analiz etti. Sanver iktidar söyleminin her daim çok sert olduğunu, rakipleri terörist ilan ettiğini, tüm seçimi bir beka sorunu olarak göstermeye çalıştığını söylerken, muhalefetin yerel konuları ekonomiyle harmanladığını vurguladı. Sanver, bu sert söylemlerin sebebinin iktidarın yenilgi beklentisi olabileceğini dile getirdi:

‘MUHALEFET İKTİDARIN SERT SÖYLEMLERİ YÜZÜNDEN KONSOLİDE OLDU'

Adalet Bakanı Gül: Yavaş seçilirse Ankara'da belediyeyi HDP yönetecek
"Biz ‘kaybedersek' söylemini iktidardan ilk kez duyuyoruz. İlk kez iktidar anketlerden bahsetmiyor. Muhalefetin ciddi bir yükselişi var ve seçmenler tepkili. Seçim birçok ilde başa baş geçecek. Eğer kaybedilirse ittifakların dağılmasıyla ilgili konuşmalar yapılıyordu, şimdi o söylemler de bitti. Ben kendilerinin de ilk kez bir yenilgi beklediklerini düşünüyorum. Dünyada demokrasi olduğunu iddia eden hiçbir ülkede, eğer bu aday seçilirse görevden alınır gibi tehditler kullanılmıyor. Seçmenin bu durum karşısında ne yapacağını test edebileceğimiz bir ülke yok. Sadece tahmin yürütebiliyoruz. Bu seçimde her iki tarafın seçmenlerinde de bir kırgınlık vardı. AK Parti seçmeninde ekonominin kötü gidişatından dolayı bir kırgınlık vardı, parti teşkilatlarında ve saha çalışmalarında aksaklık var. Erdoğan'ın tek başına idare ettiği ülke ve partinin parti içinde de yarattığı sıkıntılar vardı. Bunun partiye negatif etki ettiği de görülüyordu. Genel seçimlerde de bu görüldü. Bir iki seçim idare edildi ancak seçmendeki kopuş durdurulamaz boyuta geldi. CHP seçmeninde de 24 Haziran kaynaklı travma vardı. Başta seçim arifesinde adayların küskün ve kızgın olduğunu görüyordu. Muhalefete yapılan söylemler ve Mansur Yavaş'a yapılanlar yüzünden seçmendeki kızgınlık partiden iktidara kaydı ve seçmen konsolide oldu. Ben muhalefette seçime gitmeme sorunu olacağını düşünmüyorum. Ona yapılan haksızlık İstanbul seçmenini bile konsolide etti. AKP'de yaşanan ekonomik kriz sahaya çıkmaya bile zorluk çıkarıyor. Seçmen huzursuz. Ekonomik sıkıntılar herkesi bunalttı. Seçmen bunalınca saha çalışmalarında teşkilat ne anlatacağını bilmiyor. Seçmene anlatacak hikaye yok.

‘BU SEÇİMDE İKTİDAR ORGANİZE DEĞİL'

HDP'li Oluç: MHP’nin oyları yetmez, İYİ Parti’nin de oylarını çekmeye çalışıyorlar
İktidarın çelişen mesajları kampanyanın ne kadar dezorganize olduğunu gösteriyor. Söylemleri yok. Ne söyleyeceklerini bilmiyorlar o yüzden de negatif. Gelecek kendileri olmazsa karanlık olarak gösteriliyor. Bu seçimde muhalefet adayları umut veriyor. İlk kez iktidarın söylemine ve gündemine kapılmıyor. Genelde muhalefet geride olurdu ve iktidarın gündemine kapılırdı. Bu seçimde bu olmadı. Bu seçimlerde muhalefet halkın söyleminin azalan refah olduğunu gördü. Adaylar sürekli seçmene yaşam kalitelerinin nasıl artacağını söylüyor. İnsanların en büyük dertleri bu.

Belediyelerden belediye görevi olmamasına rağmen refah yaratma beklentisi içinde. İstihdam yaratma konularında bile aktif söylemler kullanıldı. Beka sorunu seçmene geçmedi, herkesi bunun kendi iktidarlarının bekası olduğunu görüyorlar. Seçmenler şu anda bunun farkında. CHP seçmeninde 24 Haziran kaynaklı travma vardı hatta partinin adaylarını geç açıklaması seçmen kızgınlığını yükseltmişti. Ama CHP aday belirlerken özellikle büyükşehir adaylarını ilçe belediyelerde başarılı olmuş adaylardan seçti. Bunun hikayesiyle büyükşehir mesajları hazırlandı. AKP bürokrat temelli adaylar çıkardı. Partinin negatifliğini ütünde taşımayacak adaylar çıkarmaya çalıştılar ama başarılı olamadılar. Ekonomik girdaptan dolayı partiye duyulan kızgınlığın üstesinden gelemediler. Muhalefet adayları iktidar ne yaparsa yapsın gündemlerinden şaşmadılar. İktidar partisi her şeyi ulusal boyuta taşımaya çalıştı ama bunu başaramadı. İnsanların ertesi günleriyle ilgili endişeleri var. Eski cumhurbaşkanlarından Demirel fokurdamayan tencerenin götüremeyeceği iktidar yok derdi.

‘SEÇİM KAYBEDİLİRSE CUMHUR İTTİFAKININ VARLIK SEBEBİ KALMAZ'

Soylu: CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi listelerinden aday yapılan 325 PKK ve HDP iltisaklıyı tek tek açıklayacağız
Cumhur İttifakı tamamen iktidar arayışı üstüne kurulmuş bir ittifak. Seçim sonuç odaklı bir ittifak. Burada büyükşehirleri kaybediyor olmanın onlar için şöyle bir problemi var: Bu ittifak ne yaparsa yapsın başarılı olamıyor diyecekler ve bunun sürdürülebilir olmasını tartışacaklar. Çünkü bu ittifak çok büyük görüş birliği sağlamıyor ve liderler birbirlerine çok ağır sözler etmiş iki lider. Ama bu iki lider ittifak arayışında güç birliği yaptılar. Eğer büyükşehirler giderse ittifakın anlamı kalmayacak. Bu ülkede bir beka sorunu yaratır mı? Elbette yaratmaz Kadir Topbaş bir gecede gitti sorun çıktı mı? Hayır. İzmir'i senelerdir CHP yönetiyor bir sorun var mı? Yok. AKP ve MHP İki parti açısından bir sorun yaratır mı? Evet çünkü birleşseler de bir şey olmadığını görecekler. Seçmen, kavgaya bakar ama prim vermez. Biz sokakta kavga eden iki kişi görünce etrafına gideriz ama müdahale etmeyiz. Seçimlerde de böyle. Muhalefet senelerce hırçın dili kullanıp sonuç alamadı. Şimdi iktidar sadece hırçın değil, tehlikeli de bir dil kullanıyor. Seçimler gelir geçer ama muhalefet adaylarını sürekli vatan hainliğiyle suçlamak çok tehlikeli söylemler. Seçmenin bu söyleme prim vermemesi gerekiyor. Eğer prim verirlerse, bu söylemin daha fazla kullanıldığını da göreceğiz. Bunu engellemenin tek yolu prim vermemek. İktidarın dili sertleştikçe anlıyoruz ki seçim kaybediyorlar. Vaatler büyüdü havalarda uçuşuyor. Yerel seçimin vatanseverlikle alakası yok. Birçok seçimler yaşadık iktidarlar geldi geçti. Yıkılamaz dediğimiz partiler bir gecede yıkıldı gitti. İktidarın bu hırçın dili seçmene ne kadar kendilerine güvenmediklerini gösteriyor."

Yorum yaz