Avustralya vatandaşı Tarrant'ın katliamdan önce yayımladığı manifestoyu bilgisayara indirmiş halde yakalananlar 10 yıla, bir başkasına gönderirken yakalananlar 14 yıla varan hapis cezasına çarptırılabilecek.
'İLGİ ÇEKER, MERAK UYANDIRIR'
Bu karar, Yeni Zelanda'da ifade özgürlüğü tartışmasını da beraberinde getirdi. Böyle bir yasağın çok ileri gittiğini söyleyenler, yasak yüzünden saldırgan ile manifestosunun daha fazla ilgi çekebileceği uyarısını da yaptı.
Arkadaşları ve komşularının çok sıradan biri olduğunu söylediği Tarrant'ın karakterini ve düşünüş şeklini anlamak için en yakın merceği bu manifesto tutuyor.
'IŞİD PROPAGANDASI DA YASAK'
Kendisinin de ekibiyle birlikte yasağın daha fazla ilgi yaratmasından endişelendiğini, ama nihayetinde IŞİD propagandasıyla aynı muameleyi yapmak gerektiğine karar vardiklerini söyleyen Shanks, nitekim IŞİD propagandasını yasaklamış olduklarını hatırlattı.
Daha önce Tarrant'ın yaptığı katliamı kaskına bağladığı kameradan canlı yayımladığı 17 dakikalık videoyu da yasaklamış olan Sansür Şefi, araştırmacılarla gazetecilern he iki yasaktan da muaf tutulmak için başvurabileceğini belirtti.
Ancak videonun yasaklanması kabul görmüşken manifestonun yayımlanması tartışma yarattı.
'YASAKLANINCA MERAK ETTİM'
'HİTLER'İN KAVGASI YASAK DEĞİLKEN'
Yasaklanan dek manifestoyu okumak gibi merakının olmadığını söyleyen Franks "Şimdiyse yasak meyve olduğu için meraktan çatlıyorum. Başkalarının da böyle hissedebileceğinden endişeliyim" diyerek ekledi:
"Yeni Zelanda halkı Adolf Hitler'in Kavgam kitabını okumakta özgürken böyle bir yasak saçmalığın dik alası."
SALDIRGANIN ADINI KULLANMADAN PORTRESİNİ YAZDILAR
Haber sitesi Stuff, cumartesi günü Tarrant hakkında 1800 kelimelik portre yayımlarken adını hiç yazmadı.
The New Zealand Herald hem Tarrant portresi hem de hem de Ardern'in tutumunu yalanlayan bir başyazı yayımlayıp "Makalemizde onun adını mümkün olan en az sayıda geçirdik" dedi.
Medyada ve kamuoyunda Tarrant'ın avukatını kovup kendi savunmasını yapacağını söylemesinin ardından davasını şova çevirebileceğine dair endişe de var.
Bruce Tüfek Kulübü yönetiminin 'herkes kadar normal' diye nitelediği Tarrant hakkında endişelerini duyurmuş tek kişi av kılavuzu Pete Breidahl.
Bredidahl, 2017'de polise Bruce Tüfek Kulübü'nün bazı üyelerinin rahatsızlık verici davranışları hakkında şikayette bulunmuş, online paylaştığı video ve yorumlarda bazı üyelerin Konfederasyon bayrakları kullandıkları, rütbe işaretli üniforma giydikleri, Müslümanları şeytanlaştırdığı ve cinayet hayalleri kurduklarını bildirmişti. Tarrant ile karşılaştığını ve akıl sağlığının yerinde olmadığını da söylemişti.