'GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİYE İHTİYACIMIZ VAR'
Kılıçdaroğlu, krizin aşılması için Türkiye'nin dört aşamalı stratejik dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Birincisi, güçlü bir demokrasiye ihtiyacımız var. Yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, can ve mal güvenliğine, tarafsız yargıya ihtiyacımız var. Bunların olmadığı demokrasi, demokrasi değildir. Dolayısıyla eğer biz demokrasiyi savunup bütün kurumları ile hayata geçirebiliyorsak herkesin can ve mal güvenliği var demektir. Yerlisi, yabancısı da herkes gelir, Türkiye'de yatırımını yapar. Eksik olan demokratik standartlardan sürekli geriye gidiyoruz ve hiçbir büyük yabancı yatırımcı gelip yatırım yapmak istemiyor. Çünkü, yarın sabah kalkar birisi benim mal varlığıma el koyarsa ne olur? Yargı bağımsız ve tarafsız değil. Bunun sağlanması lazım."
Türkiye'nin üretim ekonomisine geçmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Gerçek anlamda Türkiye üretmiyor. Eğer Türkiye üretseydi, saman mı ithal ederdik? Türkiye üretseydi, 200 ton sıfır gümrüklü patates mi ithal ederdik? Türkiye üretseydi soğan, mercimek, fasulye, soya, mısır mı hangisini sayayım. Sadece Yunanistan'dan 2018 yılında satın aldığımız pamuğun miktarı 113 milyon dolar. 15 milyon dolarlık tütün ithal ettik. Türkiye'de tütün mü yoktu? Neden bu hale geldi? Neden Türkiye üretimden koparılıyor?" dedi.
'TÜRKİYE'NİN İKİNCİ TEMEL STRATEJİK HALKASI, ÜRETEN TÜRKİYE'
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin tarımdan çekilmesi yönünde tavsiyelerde bulunulduğunu, Dünya Bankasının ''ister ek, ister ekme" diyerek destek parası verdiğini dile getirerek, "Vatandaş ekmedi, 'nasıl olsa hazır para geliyor.' dedi, destekleme. Sonunda ekilmedi. İki Trakya büyüklüğünde alan Türkiye'de ekilmiyor. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyorsa nereden alacağız, milleti nasıl doyuracağız? Dışarıdan ithal ederek." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, üretmeyen ülkelerin geleceğinin olamayacağını vurgulayarak, "Neyi üretecek? Katma değeri yüksek ürün mü üretecek? Elin oğlu geliyor bir çanta dolusu cep telefonu, bizim kazandığımızdan fazlasını kazanıyor. O zaman hangi ligde olacak Türkiye. Eğer katma değeri yüksek ürün üretecekse birinci lige çıkarız. Birinci lige nasıl çıkacağız? Üniversiteler bilgi üretecek. Eğer bir ülkenin üniversiteleri bilgi üretmiyorsa, o ülke katma değeri yüksek ürün üretemez." değerlendirmesinde bulundu.
'İŞSİZLİK BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR'
Kılıçdaroğlu, işsizlik ve yoksulluğun olduğu bir ülkede barışın sağlanamayacağını belirterek, "İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Uyuşturucu bataklığına bakın. Niçin oluyor? Çoğu işsiz olduğu için. Başka bir çıkış yakalamak istiyor kendisi için." dedi.
'600 YILLIK OSMANLI ÜRETİMDEN KOPARILDIĞI İÇİN BATTI'
Sürdürülebilirliğin önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Devasa Osmanlı, 600 yıllık Osmanlı niye battı? Üretimden koparıldığı için. Osmanlı ne üretiyordu? Bir metre milli demir yolu var mıydı? Yok. Okuma oranı kadınlarda binde 8. Erkeklerde yüzde 5-8. Hangi sanayi ürünü vardı. Mustafa Kemal, Cumhuriyeti kurduktan sonra ilk yaptığı iş İzmir'de iktisat kongresini toplamak olmuştur." diye konuştu.
'FRENİ PATLAMIŞ KAMPYON GİBİ YOKUŞ AŞAĞI GİDİYORUZ'
Kayseri'de uçak fabrikası kurulduğunu ve 1940'lı yıllarda Türkiye'nin uçak ve denizaltı ihraç ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, 1950 yılından sonra ise bunların ithal edildiğini söyledi. "Bir toplumu geriye götürmek istiyorsanız, teslim almak istiyorsanız ilk yapacağınız iş o toplumu üretimden koparmaktır." diyen Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: "Son 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen faiz ne kadardır? Türkiye devletinin ödediği faiz ne kadardır? 149 milyar dolar. Kim ödüyor? Bizler ödüyoruz. 149 milyar dolarla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. Binlerce fabrika yaparsınız, işsizlik olmaz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, demokratik yollarla her türlü sorunu aşacaklarını, görevden kaçmadıklarını kaydetti.