Makalede ayrıca Türkiye'nin, ‘şimdiye kadar bunun sonuçları olmayacağına inandığı için' Amerikalıların savunma giderlerinin arttırılması için yaptığı tüm çağrılarını uzun süredir göz ardı ettiği ifade edildi.
Yazıya göre Washington ile Ankara arasındaki gerilim bugün şiddetle hissediliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, S-400 sistemlerinin yanı sıra yine Rusya'nın ürettiği S-500 sistemlerini kullanma perspektiflerinden de bahsediyor ve bu tür eğilimler elbette ki Amerika'nın hoşuna gitmiyor.
Erdoğan hükümetinin, Washington'un Rus sistemlerinin satın alınması durumunda daha önce söz verdiği F-35 avcı uçaklarını satmayacağı yönündeki tehdidine hiçbir şekilde tepki vermediğini hatırlatan gazete, ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı'nın daha önce Türk ordusuna 3.5 milyar dolar değerindeki Patriot sistemlerinin olası satışı ile ilgili anlaşmaya da yeşil ışık yaktığını, üstelik Ankara'nın her şeye rağmen F-35'lerin önümüzdeki kasımda teslim edilmesini beklediğini vurguladı.
Türkiye'nin ABD ile özel bir anlaşmayla yaptırım altında bulunan İran petrolünü yeniden almaya başladığı belirtilen yazıda, ancak Amerikalı ve Batı Avrupalı silah tedarikçileriyle sıkı bağı olan bir NATO ülkesinin Rus silahlarını satın alması ‘benzeri görülmemiş' bir olay olarak nitelendirildi.
Ankara'nın 1960'lardan bu yana Brüksel'in partneri olmasına rağmen hala tam üyelik alamadığına, Avrupa Parlamentosu'nunsa (AP) bu hafta Türkiye'nin AB üyelik sürecini resmen durdurduğuna dikkat çeken gazete, Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın bu haberi ‘boşladığını' ve mayıstaki seçimlerden sonra belli olacak AP'nin yeni yeni üyelerini beklediğini açıkladı.
Ankara'nın, Avrupa'da gittikçe popüler olan aşırı sağ hareketlerin Türkiye'ye ve kültürüne karşı önyargılı olmasından şikâyet ettiği belirtilen makalede, aynı zamanda Türkiye'nin, kendisinin yaptığı birçok şeyin Batı'nın onun bir müttefik olarak güvenilirliğinden şüphe etmesine neden olduğunun pek te farkında olmadığı ileri sürüldü.