AK Parti tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mehmet Özhaseki, Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in sorularını yanıtladı.
Seçilmesi durumunda belediye yönetim anlayışını kendisine göre, yıllardır yaptığı belediyeciliğe göre tanzim edeceğini belirten Özhaseki, kentsel dönüşümün yarattığı sıkıntılara ilişkin de "Kentsel dönüşüm demek yerinde dönüşüm demektir. Kimseyi hatırasından koparamazsınız" ifadesini kullandı.
'AKSAYAN YÖNLER OLABİLİR'
- FETÖ ile mücadeleyi nasıl görüyorsunuz, son olarak Fettah Tamince'nin Konya'daki beraatı ve benzer olaylar insanların kafasında soru işareti yaratıyor.
Kararlılıkla mücadele edildiğine inanıyorum. Aksayan yönler olabilir, düzeltilir. Kimse şunu düşünmesin, "Ben zamanında bunların yanına gittim, merhaba dedim, bir kurban verdim, çocuğumu okuttum bir şey olur mu?" Hayır öyle bir şey kesinlikle yok. Bir; ihtilalciler içeride hesabını veriyorlar. İki; FETÖ'nün çatısı ortaya çıktı. Yönetici kadrosu da kaçan kaçtı ama kalanlar yakalandı, cezalarını çekiyorlar. Bir de bunların emirlerini dinleyenler var. Bu örgüt üyeliğine alamettir. Bunların dışında oturmuş çay içmiş, yanına gelmiş olmayan var mı? Herkes böyleydi.
- Peki Kayseri'de sizinle ilgili iddialara ne dersiniz?
Kayseri'de de FETÖ yöneticiliğinden içeride olan biri iftira olsun diye "Bizi ABD'ye Özhaseki götürdü" dedi. Herkesin her kaydını almış adamlar, göstersinler fotoğrafımı. Böyle bir şey yok ki.
- Siz ‘Tek metrekare FETÖ'ye vermedim' dediniz. CHP'li Gürsel Tekin 48 yer verdiğinizi iddia ediyor.
Göstersin bir tanesini. Bu kadar yalan iftira olmaz. Bir metrekare belediyede vermemiş ender başkanlardan biriyim. Öyle bir şey varsa göndersin, hepsine baktırayım. Belediyeden bir metrekare bunların vakıflarına hangi değişik isim altında kurarlarsa kursunlar ne kurdularsa vermemiş, bir tek kurban parası vermemiş bir Allah'ın kuluyum ben. Ben müsteşar, genel müdür 250'ye yakın üst düzey görevli atadım. Biri bile FETÖ'cülükten atılmadı.
'O GÜNLERDE DAĞDAN İNSİNLER, DÜZ OVADA SİYASET YAPSINLAR MANTIĞI VAR'
Evet doğru, aynen öyle. Mahkemeye müracaat ettim. O günlerde çözüm süreci, dağdan insinler düz ovada siyaset yapsınlar mantığı var. Onlar da "Silah bırakıyoruz" dediler. Sözün başında diyorum ki "Onlar da diyorlar ki ‘Böyle ölerek bitmez kardeşim, elinde silahı olmayan insan öldürmemiş gerillalar geldiğinde hiç değilse artık barış ortamından istifade edilsin" dedikten sonra "ama" diyerek devam eden bölüm var. Aradan kesiyorsunuz bir bölümünü yayımlamaya çalışıyorsunuz. Ben bunu engellemeyeyim mi? Mahkemeye ben işin başından sonuna kadar anlattıklarımı götürdüm, verdim. Montajladıkları, kestikleri yeri de verdim. Mahkeme hemen karar verdi ve yasakladı.
- "Tetöristlere ‘gerilla', şehitlere ‘Neden öldükleri belli değil' demedim" diyor musunuz?
Elbette ki hiç olacak bir şey mi.