Sputnik'e konuşan Alpers, Yeni Zelanda'daki silah yasalarının, gelişmiş ülkeler arasında en katılardan biri olduğunu belirterek, "Ancak bu yasalarda çok sayıda boşluk var. Yeni Zelanda, ABD ve Kanada dışında, silahlarının yüzde 90'nından fazlasını kayıt altına almayan dünyanın tek ülkesi. Silah sahiplerinin silah taşıma izni var ama her bir tabancaya veya tüfeğe ayrı ayrı ruhsat verilmiyor" dedi.
Alpers, silah ruhsatının tüm dünyada silah kontrolünün temel taşlarından biri olduğunu ve yokluğunun, silahın suçluların eline geçmesini kolaylaştırdığını vurguladı.
Alpers, "Gözaltına alınanlardan biri, 28 yaşında Avustralyalı bir adam. Eğer, Avustralya'da silah almaya ve bu suçu işlemeye kalkışsaydı bunu yapması çok zor olurdu, çünkü Avustralya'da bu silah türü yasak. Bu yüzden Yeni Zelanda'ya gitti ve bu suçu orada işledi, çünkü kullandığı yarı otomatik ateşli silahı orada almak daha kolaydı" ifadelerini kullandı.
Avustralya'daki silah yasalarının Yeni Zelanda'ya göre daha katı olduğunu kaydeden Alpers, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni Zelanda'da sivillerin elindeki silahların yüzde 96'sı ruhsatsız, başka bir deyişle her silahtan kişisel olarak kimse sorumlu değil. Silahınızı tamamen yasal olarak, misal otelin park yerinde başka birisine satabilir ve hiçbir şekilde bu işlemi kayda geçirmeyebilirsiniz."
Uzman ayrıca Birleşik Krallık'ta her türlü silahın yasak olduğunu, Singapur'da ise bu tür silahı bulundurulmasının idamla cezalandırıldığını hatırlattı.
‘SALDIRININ SEBEBİ İDEOLOJİ'
Bu trajediden sonra Yeni Zelanda hükümetinin güvenlik konusunda acil tedbirler almak zorunda olacağını dile getiren Alpers, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Avustralya'da buna, Jacinda Ardern için ‘Port Arthur anı' diyorlar. Port Arthur'daki katliamın (1996) ardından Avustralya Başbakanı beklenmedik bir şekilde, bu silah türünün yasak olacağına ve bir dizi yeni yasanın kabul edileceğine karar vermişti. Gereken yasaların kabul edilmesi için sadece 12 güne ihtiyaç duyulmuştu. O zamandan beri Avustralya'da ateşli silahtan ölüm riski yarı yarıya azaldı ve son 20-23 yıldır bu düzeyde kalıyor."