Yeni Zelanda'da Christchurch'ün Hagley Park bölgesindeki Al Noor Camisi ve Linwood'daki camiye kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda 49 kişi yaşamını yitirdi ve 39 kişi de yaralandı. Christchurch hastanesinde tedavi altına alınan yaralıların arasında çocukların da olduğu belirtildi.
Polis, şu uyarıyı yayınladı:
CİNAYETLE SUÇLANIYOR
Yeni Zelanda polisi, saldırıların ardından 3'ü erkek biri kadın 4 kişinin yakaladığını açıkladı. Ancak gözaltında olan kişilerin güvenlik-istihbaratın takip listesinde olmadığı belirtildi. Yetkililer, erkek saldırganlardan birinin cinayetle suçlandığını açıkladı.
BAŞBAKAN: EN KARANLIK GÜNLERİMİZDEN BİRİ OLDUĞU AÇIK
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, saldırının ardından yaptığı açıklamada, "Tarihte benzeri görülmemiş bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bunun Yeni Zelanda'nın en karanlık günlerinden biri olduğu açık. Açıkçası, burada olanlar, olağanüstü ve benzeri görülmemiş bir şiddet eylemidir" dedi.
'DEĞERLERİMİZ SARSILMAYACAK'
"Biz bu tarz aşırıcılıkları reddedeceğiz. Burası bu tarz ideolojilerin yeri değil. Yeni Zelanda'nın profili bu olay sonrası değişmeyecek" diyen Ardern, şu ifadeleri kullandı: "Bu olayın nasıl olduğunu anlayamayanlar için şunu söylemek istiyorum; biz nefretin kucak açtığı bir yer değiliz. Bu saldırının burada yapılma nedeni; bizim ırkçılık ve nefretle ilgimizin olmaması. Biz her zaman çeşitlilik, dostluk, iyilik ve ortak değerlerimizi paylaşmamızla kucak açan bir ülkeyiz. Değerlerimiz bu saldırıyla kesinlikle sarsılmayacak. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin ideolojisinin en sert şekilde lanetleneceğinden emin olabilirsiniz."
70 SAYFALIK MANİFESTO YAYINLAMIŞ
Medyada, Yeni Zelanda'da iki camiye silahlı saldırı düzenleyen saldırgana ait bir fotoğraf yayınlandı. İskoç bir aileden gelen ve Avustralya'da doğan Brenton Tarrant isimli saldırganın 28 yaşında olduğu tahmin ediliyor.
Saldırganın, kendi YouTube sayfasından 70 sayfalık bir manifesto yayınlandığı ortaya çıktı.
Tarrant'ın manifestosunda Türklerle ilgili bir bölüm de yer alıyor.
TRUMP'TAN DA BAHSETMİŞ, BREIVIK'TEN İLHAM ALMIŞ
Saldırgan manifestosunda ABD Başkan Donald Trump'a da yer vermiş. Saldırgan her ne kadar Trump'tan ‘yenilenmiş beyaz kimliğinin ve ortak amaçlarının sembolü' olarak bahsetse de, onu siyasi bir lider ve politika belirleyici olarak tanımıyor.
Brenton Tarrant ayrıca, 2011 yılında Norveç'te 77 kişiyi öldüren Anders Behring Breivik'ten ilham aldığını yazmış.
SALDIRIYI CANLI YAYINLADI
Saldırganın saldırı anını sosyal medyadan canlı olarak yayınladığı ortaya çıktı.
Saldırıyı bilgisayar oyunlarına benzer şekilde gerçekleştirdiği gözlenen saldırganın, saldırı sırasında silahın şarjörünü birçok kez değiştirdiği görülüyor.
Aracından inen saldırgan caminin kapısından girer girmez ateş etmeye başlıyor.
SİLAH YASALARI 1990'DAKİ KATLİAMIN ARDINDAN SIKILAŞTI
Özellikle 1992 yılında yarı otomatik tüfeklere erişimi bir hayli kısıtlayan yasal düzenlemenin hayata geçirilmesinin ardından Yeni Zelanda'da toplu katliamlara Yeni Zelanda'da sık rastlanmıyor. Hatta polisler bile her zaman silah taşımıyor.
Ancak söz konusu yasal düzenleme, 1990 yılında akli dengesi yerinde olmayan David Gray adlı bir adamın Aramoana 13 kişiyi öldürmesinin ardından gündeme gelmişti. Söz konusu silahlı baskın tam 34 saat sürmüştü.
Ancak 16 yaşının aşanlar, güvenlik kurslarını tamamladıktan sonra standart ateşli silah taşıma ruhsatına sahip olmak için başvuru yapabiliyor. Bu ruhsat, silah satın alma ve denetleme olmadan kullanma imkânı tanıyor.
ANKARA'DAN İLK TEPKİ
Saldırıda ölen ya da yaralanalar arasında Türk olmadığı aktarılırken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, olaya dair yayınladığı mesajda "Bu saldırı, İslam karşıtlığının ve Müslüman düşmanlığının geldiği noktayı göstermektedir" ifadesini kullandı.
Kalın, şöyle devam etti:
"İslam ve Müslüman karşıtı İslamofobik söylemlerin sapık ve canice bir ideolojiye dönüştüğünü defalarca gördük. Dünya artık bu söylemlere karşı sesini yukseltmeli ve İslamofobik faşist terörizme dur demelidir."