DÜNYA

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı: Kaşıkçı cinayeti ülkenin iç meselesi

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bandar al-Aiban, Cemal Kaşıkçı cinayetinin ağır bir suç ve talihsiz bir kaza olduğunu açıklayarak, cinayetin uluslararası bir boyuta taşınmasını reddetti.
Sitede oku

'Kaşıkçı cinayetinde metal eriten fırın kullanıldı'
Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bandar al-Aiban, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne, Kaşıkçı cinayetinin ağır bir suç ve talihsiz bir kaza olduğunu açıkladı. Cinayetin uluslararası bir boyuta taşınma çağrılarını reddeden Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bandar al-Aiban, Kaşıkçı cinayeti sebebiyle dehşete düştüklerini söyleyerek, cinayete ilişkin gerekli önlemlerin alındığını belirtti.

Cenevre'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne yaptığı konuşmada Al-Aiban, şu ana kadar Kaşıkçı davasına ilişkin 3 toplantının yapıldığını söyleyerek "Ülkem Kaşıkçı davasının uluslararası bir boyuta taşınmasını kesin olarak reddetti" ifadelerini kullandı. Al-Aiban, Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sorumlu olanların adalete teslim edildiğini, Suudi Arabistan'da yasalara aykırı olarak gizli gözaltı merkezlerinin olmadığını ve bu kişilerin işkenceye maruz kalmadığını aktardı.

ALTUN: EMRİ VERENLER ORTAYA ÇIKARILMALI

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, konuyla ilgili Reuters'a yaptığı açıklamada ''Kaşıkçı cinayetinde infaz emri verenler ortaya çıkarılmalı'' dedi.

Altun'un açıklamaları şöyle:

''Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bandar bin Muhammed El Ayban'ın, Cemal Kaşıkçı cinayetinin uluslararası bir komisyon tarafından soruşturulmasına itirazını endişe verici buluyoruz. İnsan hakları alanında çalışan bir yetkilinin, Cemal Kaşıkçı cinayeti gibi tüm dünyanın tepkisini çekmiş bir olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasından neden rahatsızlık duyabileceğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu yaklaşımın şahsi bir kanaatten ibaret olduğunu, dost ve kardeş Suudi Arabistan Krallığı'nın resmi görüşünü yansıtmadığını düşünmek isteriz.

Kuşkusuz ki yaşanan olayın aydınlatılarak tüm katil ve azmettiricilerin adalete teslim edilmesi, uluslararası düzenin gereği ve Suudi Arabistan Krallığı'nın uluslararası itibarının güvencesidir. Yaşanan olayın politize edilmeden, sadece ve sadece adalet davası göz önünde bulundurularak tüm detaylarıyla soruşturulması gereklidir.

Olayın yaşandığı 2 Ekim 2018 tarihinden itibaren bu yaklaşımı benimseyen Türkiye Cumhuriyeti, Kaşıkçı'nın cenazesi bulunana, yerel işbirlikçi(ler) tespit edilene ve infaz emrini verenler ortaya çıkarılana kadar tüm gücüyle adalet davasına hizmet edecektir. Uluslararası kamuoyunun zihninde Suudi Arabistan'da devam eden adli sürecin samimiyetine dair herhangi bir soru işareti oluşmaması için bu davalarda kimlerin hangi suçlarla ilgili yargılandığının gecikmeksizin dünyaya ilan edilmesini talep ediyoruz.''

Yorum yaz