BBC Türkçe'den Övgü Pınar'ın haberine göre, Lig Partisi Temsilciler Meclisi Grup Başkanı Riccardo Molinari basın toplantısında yaptığı açıklamada, yasa tasarısının Pernigotti vakasından hareketle hazırlandığını belirtti ve şunları söyledi:
"Pernigotti vakası örnek bir vaka, çünkü hükümetin tüm girişimlerine, Başbakan Giuseppe Conte'nin de şahsen devreye girmesine rağmen markayı elinde bulunduran çokuluslu Türk şirketin, başka firmaların fabrikayı satın alma teklifleri gibi herhangi bir anlaşma önerisini kabul etmesini sağlayacak bir siyasi araç bulunamadı."
Yasa tasarısıyla "böyle durumların bir daha yaşanmasını önlemeyi" amaçladıklarını söyleyen Molinari, "Bu yasayla bundan böyle, tarihi İtalyan markalarını satın alanların birkaç yıl sonra İtalya'daki üretim tesislerini kapatıp markayı ise ellerinde tutmaya devam etmesi söz konusu olamayacak" dedi.
Tasarıyla, "toplumsal, bölgesel ve ekonomik değere sahip" 50 yıldan eski İtalyan markalarının Ekonomik Kalkınma Bakanlığı bünyesinde hazırlanacak özel bir listeye alınması planlanıyor.
Bu markaları elinde bulunduranların, kuruluş yeri olan üretim tesislerindeki faaliyeti azaltması veya sona erdirmesi halinde markanın kullanım haklarını kaybetmesi öngörülüyor.
SALVİNİ: DİŞİMİZLE, TIRNAĞIMIZLA KORUYACAĞIZ
Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini de basın toplantısında yaptığı açıklamada "İtalyan şirketlerini dişimizle, tırnağımızla ve yasalarla korumak istiyoruz" dedi.
Matteo Salvini, Pernigotti vakasına atıfla "Eğer kötü düşünmek istersek, bu çok uluslu Türk şirketinin Türkiye'de üretim yapıp, İtalyan markasını sahte "Made in Italy" damgasıyla İtalya'da satmak istediğini düşünebiliriz… Türkiye'de çikolata üretmek istiyorsan o zaman etiketine "Made in Türkiye" damgası basacaksın" dedi.
Salvini, bu tür etiketleme kurallarını belirleyen Avrupa Birliği yasalarını da eleştirerek gelecek Mayıs'taki Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrasında bu konuya ağırlık vereceklerini söyledi.
Bu haber İtalyan basınında, Pernigotti'nin İtalya'da üretime son vereceği ve üretimi tamamen Türkiye'ye kaydıracağı şeklinde yer almıştı. Toksöz Grup ise bu iddiayı yalanlamış ve fabrika kapansa da "üretim faaliyetlerinin yalnızca (İtalya) ulusal sınırları içinde kaydırılmasının" amaçlandığını belirtmişti.
Novi Ligure'deki tarihi fabrikanın kapanmasını ve işçilerin işsiz kalmasını önlemek için fabrikanın ve markanın başka İtalyan firmalarına satılması da gündeme gelmiş, ancak İtalyan hükümetinin de en üst düzeyde dahil olduğu bu girişimler sonuçsuz kalmıştı.