Birgün'den Erk Acarer'in haberine göre, İstanbul'da Beylikdüzü Dereağzı Mahallesi sakinleri, bir sitenin iki ayrı blokunda ikamet edenlere yönelik ihbarda bulundu. Emniyete, çok sayıda yabancı erkek ve kadının kaldığı, gece geç saatlerde kalabalık grupların gelip gittiği, bina giriş ve çıkışlarında şüpheli hareketler sergilendiği bildirildi. Siyah çarşaflı bir kadının yabancı plakalı araç bagajından çıkardığı uzun namlulu tüfekleri, siyah bir poşete koyup tekrar eve döndüğü ifade edildi.
ÖNCE 2 KADIN TAHLİYE EDİLDİ
Tüm sanıklar gözatına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 10/11/2017 tarihli soruşturması sonucunda 4 IŞİD şüphelisi hakkında iddianame düzenledi. "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" ve "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler bulundurma" suçlarından dava açıldı. Şüpheliler, 30.08.2017 tarihinde çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanıp cezaevine gönderildiler. İki kadın sanık, Nagiyat M. ve Saida N. 2018'in Mart ayında tahliye edildi.
KAMUFLAJLA ÖLÜ GÖMÜYORDU
İYİ HALDEN BERAAT
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, bu delillerin tek başına örgüt üyesi olmaya yeterli olmadığına hükmedip; "İyi hallerine ilişkin bir kanaat oluştu" dedi. Ayrıca şahısların, cezaevinde kaldıkları süre için tazminat haklarının da oluştuğu belirtildi. Resmi evrak ve pasaportta sahtecilik suyundan da yargılanan sanıkların bu suçlardan aldıkları cezaların uygulaması da geri bırakıldı.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, kararında Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 26/0/2017 tarih ve 2017/1809 Esas, 2017/5155 Karar sayılı ilamına dikkat çekti:
"Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir."