DÜNYA

Korkusuz yazarı Ataklı: Oldu mu İlber Hocam, bir telefon kafiydi, avukatlar da neyin nesi?

Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya yönelik olarak "Oldu mu İlber Hocam; bir telefon kafiydi, avukatlar da neyin nesi?" dedi.
Sitede oku

Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, "Yalakalıkta hiç sınır tanımıyorlar. Dün; özelleştirme çok iyi bir şey. Bugün; TMSF harikalar yaratıyor" başlığıyla yayımlanan yazısında Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın avukatları tarafından kendisine bir mektup geldiğini söyledi.

"Oldu mu İlber Hocam; bir telefon kafiydi, avukatlar da neyin nesi?" diyen Ataklı, şöyle devam etti:

İlber Ortaylı: 'Çanakkale geçilmez' lafını diyen biz değiliz
"Pazar günü kendimce esprili bir yazı yazdım.

Türkiye'nin en entelektüel isimlerinden biri olan İlber Ortaylı'nın basında çıkan haberlere göre; Kültür Bakanlığı'na danışman olmasından yola çıkarak, 'Hocam maaşını hak etmiyorsun ama' diye takıldım.

Aslında yazımda belki İlber Hoca'nın adı öndeydi ama ana fikir başkaydı.

Her konuda sürekli konuşan Erdoğan'ın kültür, sanat ve tarih alanında yaptığı fahiş hataların düzeltilmesi gerektiğini anlatıyordum.

Şimdi gelelim bugünkü konumuza.

Bazı dostlarım uyardılar,'İlber Hoca'nın bakanlık danışmanı olduğu söylenmişti ama doğru değilmiş' dediler.

Ben de bunu yine kendimce esprili bir yazı ile yazmayı düşünürken gazetemin hukuk bürosundan aradılar.

Dediler ki 'İlber Ortaylı'nın avukatlarından size bir açıklama geldi.'

Açıklama iki bölümden oluşuyor.

İlber Ortaylı'nın avukatı: Müvekkilimin şahsi kütüphanesinin bir kısmını Cumhurbaşkanlığı'na bağışlaması menfaat karşılığında değildir
Birinci bölüm bana hitaben azılmış.

Aynen şöyle: Sayın Can Ataklı'nın dikkatine; Ekte size sunulduğu gibi, yaklaşık dört ay kadar önce vekil olarak tarafımızın ve hocamız İlber Ortaylı'nın defalarca paylaştığı üzere, hiçbir şekilde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile aramızda parasal bir danışmanlığı öngörecek çalışmamız mevcut değildir. İçeriğinden net anlaşılacağı üzere hocamız ve müvekkilimiz devlet tüzel kişiliğinin gerektirdiği her türlü bilgi ve birikimi sorgusuz ve sualsiz ve daha da önemlisi hiçbir bedel gözetmeksizin devletin imkanlarına sunmaya hazırdır ve bu hususta kendini sorumlu hissetmektedir. Yazınızın bu hususlarla ilgili düzeltmeye açık kısımlarının, ekteki metinle beraber ıslahını saygıyla arz ve talep ederiz.

Prof. Dr. İlber Ortaylı Vekili Av. Fahrettin Erbahayetmez, daha sonra da "kamuoyuna" başlıklı bir açıklama var.

Açıklama hayli uzun.

Bunu köşeme alırsam başka şeylere yer kalmaz.

Ama ana fikrini size de sunayım.

İlber Hoca'nın avukatları diyor ki;

1- Defalarca yalanlamamıza rağmen hâlâ İlber Ortaylı'nın bakanlık danışmanı olduğu yazılıp çiziliyor. Bir kere daha yalanlıyoruz.

2- Ortaylı çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında konferans, görüş bildirme, danışmanlık hizmetinde bulunmuş ancak hiçbir maddi karşılık almayı düşünmemiştir.

3- Ortaylı 70 yaşını aşmış güzide bir bilim adamıdır, şahsi makam beklentisi içinde gösterilmesi kabul edilemez.

Ortaylı: Dünyayı kapitalistler ve komünistler kirletti
4- İlber Hoca çok değerli kitaplarını Cumhurbaşkanlığı'na bağışlamış ve tek kuruş almamıştır.

5- Kitapların Cumhurbaşkanlığı'na bağışlanmasının amacı kütüphanenin korunması ve değerlendirilmesidir.

6- Bunları bir türlü kabullenemeyenler Ortaylı'nın içtimai hayatında bir mizah olarak geliştirdiği "CAHİLLER" sözcüğünün muhatabı haline gelmiş olurlar.

7- Ortaylı yarın da bugün olduğu gibi akademik birikimlerini devletin hizmetine sunmaya devam edecektir.

İtirazı olan var mı?

Benim yok. Hiç hocamla tartışmaya girer miyim? Ama keşke avukatlar bu kadar ağdalı açıklama yazacaklarına bir telefon etselerdi."

Yorum yaz