Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kızılcahamam'da bir otelde Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) tarafından düzenlenen "Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Yönetim Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, zirvenin savunma sanayisi ve Türk milleti için hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selam ve muhabbetlerini katılımcılara ileten Oktay, Türk milletinin tarihinde savunma alanındaki özgün tasarım ve üretimleriyle başarılara imza attığını belirtti.
Fuat Oktay, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde bile zor şartlarda Türkiye'nin askeri teçhizatını üreterek, kendi kendine yettiğinin unutulmaması gerektiğini, Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden yıllarda, savunma sanayisi alanında yerli üretim için ciddi gayretler sarf edildiğini ancak sonrasında atılan adımların akamete uğradığını anlattı.
Kendi kurduğu fabrikada uçak üretimine başlayan Nuri Demirağ ve milli savunma sanayisi alanındaki ilk özel sektör temsilcisi Nuri Killigil'in mühimmat ve silah fabrikası girişiminin bu alanda atılan ilk adımlar olduğunu belirten Oktay, rahmetli 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde başlayan savunma sanayisi atılımlarının güçlü altyapılar oluşturmakla birlikte hemen akabinde var olan istikrarsızlık ortamı sebebiyle planlanan şekilde sonuçlanamadığını kaydetti.
'GEÇMİŞTE SATIN ALDIĞIMIZ İHA'LARI UÇURAMADIĞIMIZ GÜNLERİ UNUTMADIK'
Oktay, tarihten alınan güç ve kararlılıkla 2002 sonrası savunma sanayisinde tam bağımsızlık doğrultusunda çok büyük ilerleme sağlandığını aktardı. Türkiye'nin bölgesel ve küresel konumu sebebiyle teknolojinin yalnızca kullanıcısı olmasının mümkün görülmediğini belirten Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Oktay, savunma sanayi ihtiyaçlarını tasarımdan üretime kadar milletin kendi mühendisleri ve büyük ölçüde yerli ve milli kaynaklarla karşıladıklarını vurguladı.
"Savunma sanayisinde ilerlememizde, kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmamız esastır." diyen Oktay, şu ifadeleri kullandı:
"Savunma Sanayii Başkanlığının yeni sistemde, doğrudan cumhurbaşkanlığına bağlanmasının ana sebeplerinden birisi de budur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği tüm hız, esneklik ve dinamizmden yararlanmaktır. Yeni sistemle milletimize sunduğumuz katma değeri yüksek teknolojiye sahip milli ürün yelpazemiz çok daha hızla genişleyecektir. Teknoloji üreten bir topluma sizlerle dönüşecek, milli teknoloji hamlemizi birlikte başarıya ulaştıracağız."
Oktay, devletin her türlü zorlukla topyekun mücadeleyi başarıyla yürütecek kabiliyete ve geleneğe sahip olduğunu, bu bilinçle, geride kalan 17 yılda savunma sanayisinin "yerlileştirme, millileştirme ve küresel etkinlik" düsturu çerçevesinde büyük bir aşama kaydettiklerini aktardı.
Askerimizin en basit teçhizatını bile üretemeyen günlerden, tüm parçalarıyla birlikte milli uçağını, insansız hava aracını üretmeye başlayan bir Türkiye'ye gelindiğine işaret eden Oktay, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Savunma teknolojileri alanında yürütülen milli proje sayımız 600'ün üzerine çıkmıştır." ifadesini kullanan Oktay, sadece üretim değil özgün ürün geliştirme ve tasarım alanında da gelinen noktanın, takdire şayan olduğunu söyledi.
Savunma sanayisinde ihracat atılımının Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Oktay, bu alanda ürünleri ithal eden bir ülkeden artık tasarlayıp, üretip, ihracat yapan bir ülkeye dönüştüklerini, 168 milyar doların üzerine çıkarak rekor kıran ihracat rakamlarının, geçen yıla göre yüzde 5,9 artarak, yükselen ivmesini sürdürdüğünü dile getirdi.
"İhracatta şahlanışımızı, 2019 yılında savunma sanayisinin de etkisiyle sürdüreceğiz. 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımız 2018'de 8 katın üzerinde büyüyerek yaklaşık 2 milyar 35 milyon dolara ulaşmıştır. Yeterli mi? Asla değil. Sizlerin gayretleriyle daha da yüksek seviyelere ulaştıracağımıza inanıyorum. Milli sinerjinin gelişmesiyle savunma sanayimizi şahlandıran TUSAŞ'ın, Türkiye'nin bugün geldiği noktaya katkısı çok büyüktür. 2002 yılında dünyanın en büyük savunma şirketleri arasında tek bir savunma firmamız bulunmazken, bugün TUSAŞ 64. sıraya yerleşmiştir. Çok daha yukarılara çıkacağız."
Oktay, TUSAŞ'ın, 1984'ten bu yana havacılık ve uzay sanayisi sistemlerinin geliştirilmesi, modernizasyonu ve üretimi faaliyetlerini yürüttüğünü, Türkiye'nin önde gelen teknoloji merkezlerinden biri olduğunu ifade etti.
TUSAŞ'ın, uçak, helikopter, insansız hava aracı ve uzay sistemleri gibi ülkenin milli teknoloji hamlesi açısından en stratejik projelerini gerçekleştirmesinin, herkes için gurur kaynağı olduğunu belirten Oktay, şu bilgileri verdi:
'2053 VE 2071 VİZYONLARIMIZ VE MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLEMİZ DOĞRULTUSUNDA…'
Oktay, Savunma Sanayii Başkanlığı ile TUSAŞ arasında imzalanan, ATAK helikopterinde elde edilen tecrübelerin bir üst seviyeye taşındığı "Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri" sözleşmesinin de hayırlı olmasını diledi.
Şimşek ve Turna isimli hedef uçak sistemlerinin de TSK'nin hava savunma birliklerinin eğitim ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya başladığını anlatan Oktay, şunları kaydetti:
Oktay, Türkiye'nin milli teknoloji hamlesi doğrultusunda, ülkeyi 2053 ve 2071 hedeflerine taşıyacak vizyon sahibi yöneticilerin, tüm teşvik ve desteklerle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olacaklarını sözlerine ekledi.