Klimkin, Ukraynalıların Avrupalı bir ulus olarak değerlerinin Batı'nınkilerle uyumlu olduğunu söylerken, 'Kiev Rusyası'nın Hristiyanlığın dünyadaki gelişimine ivme kazandırdığına iddia etti.
"Ukrayna Rusyası sadece Hristiyanlıktan imtiyazlar elde etmekle kalmadı, aynı zamanda kiliseye, Avrupa ve dünyaya çok şey kazandırdı. Kiev'deki vaftizden sonra, Hristiyanlık birkaç yüzyıl sonra ortaya çıkan bu günkü Rusya ve Belarus'un kuzeyinde ve doğusunda kalan Doğu Slav kabilelerine yayılmaya başladı. Sonuç olarak Hristiyanlık Karpatlardan Kamçatka'ya kadar geniş bir alana yayıldı".
'AVRUPA'YI KÖLELEŞMEKTEN KURTARDIK'
Klimkin, Kiev merkezliği uygarlığın, Avrupa'yı köleleştirmekten kurtardığını ve Tatar-Moğol işgalinin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu'ndan koruduğunu da iddia etti.
Bakan, makalesinde ayrıca Ukrayna'nın SSCB ile bağlantılı olduğunu iddia ettiği ‘tarihi travmasından' da bahsetti. Bakan göre, Ukraynalılar, Sovyetler Birliği'nin varlığını sürdürdüğü dönem boyunca "komünist totaliterliğe" karşı savaşarak demokrasi ve Avrupa değerlerini savundu.