İsviçre ordusu sözcüsü ise "Yasalar vatandaşların yabancı bir güç için savaşmasını yasaklıyor. O gücün ne olduğunun hiçbir önemi yok" dedi.
BBC'nin haberine göre İsviçre'de doğmuş, İsviçre vatandaşı 37 yaşındaki Cosar'ın nine-dede tarafından Suriye kökenleri var. Cosar ailesi, Suriyeli Hıristiyan toplumundan geliyor.
Onlara silah eğitimi vermiş, kontrol noktası kurmanın püf noktalarını öğretmiş. En şiddetli çatışmalar sırasında 500'den fazla kişiyi komuta etmiş.
İsviçre'ye döndüğünde hemen gözaltına alınan Cosar'ın başı İsviçre hükümetinin özel izni olmadan yabancı bir orduya katılmayı yasaklayan askeri ceza yasalarıyla dertte.
Bu yasaların tarihi arkaplanı var. Yüzyıllar boyunca o zamanlar yoksul bir ülke olan İsviçre'den genç erkekler paralı asker olmaya gitti, Napolyon, İspanya, Hollanda, İngiltere'nin ordularında savaştı.
Ama İsviçre kendini tarafsız ülke ilan ettiğinde hükümet Avrupa'nın çeşitli yerlerindeki pek çok savaşta İsviçrelilerin çarpışmasının tuhaf olacağı sonucuna vardı ve bunu yasakladı.
Dolayısıyla Cosar, askeri mahkemede sanık sandalyesine oturtuldu. Mahkeme önünde ailesi ve dostları destek gösterisi yapıp "IŞİD'le savaşmak suç değildir" pankartları açtı.
Cosar da terörizmle savaştığı ve Suriye'deki Hıristiyan azınlıkları öldürülmekten kurtardığı için davayı değil, madalyayı hak ettiğini söyledi.
Hakkında en fazla 3 yıl hapis istenen eski asker, yargıçların onurlu bir dava için iyilerin yanında savaştığına ikna olabileceğinden umutlu.
Diğer Avrupa ülkeleri gibi İsviçre'de onlarla ne yapacağını bilemiyor. IŞİD safında savaşmaktan geri dönenler için 20 yıl hapis istenmesi gerekiyor. Bu hafta İsviçre Adalet Bakanı geri dönmelerindense Suriye'de oldukları yerde yargılanmalarının daha iyi olacağını söyledi. İsviçre hükümeti IŞİD'ci vatandaşlarının akıbetiyle ilgili kararını gelecek hafta verecek.