Melda Onur: Kadınlar aday olacak deyip birden göstermeyince, yüzler daha çok kızarıyor

Eski CHP’li Melda Onur, Seyr-i Sabah programında kadınların aday gösterilmemesini yorumladı. Onur, eğer Kemal Kılıçdaroğlu aday belirlenmesinden önce bu kadar çok kadın aday çıkarılacağını söylememiş olsa, partililerin yüzünün bu kadar kızarmayacağını dile getirdi.
Sitede oku

KA.DER: Kılıçdaroğlu'nun kadın aday açıklaması erkek egemen anlayışın örneği
Partilerin milletvekilleri seçimlerinin ardından yerel seçimlerde de kadın aday sayısı beklenenin çok altında kaldı. Başta kadın örgütleri olmak üzere birçok kişi ve sivil toplum örgütü bunu eleştirdi. Eski CHP İstanbul Milletvekili, Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı ve gazeteci Melda Onur, Seyr-i Sabah programında bu eleştirileri yorumlarken ön seçim sayesinde kadınların seçilme ihtimallerinin daha fazla artabileceğini dile getirdi:

‘ÖN SEÇİM TEKRARLARLA DAHA DA İYİLEŞİR'

"Diğer partilerin ötesinde enim kendi partimle ilgili olarak yüzümüzü kızartan soru öncesinden verilen bol keseden vaatler. Bu kadar vaat etmeseler bu kadar yüzümüz kızarmayabilirdi. İlk kez İstanbul ikinci bölgede kadın vekil yok. Ben 24. dönemde 9. sıradaydım ve seçilmiştim. Önemli olan birinci sıralar değil seçilebilir yerlerdir. Diğer kadınları aşağılarda yoğunlaştırırsanız sadece birinci sıralardan sadece birkaç kadını koyarsınız. İdeali ön seçim. Orada kadınlar şanslı oluyor. Demokratikleşme kadının lehine olan bir durum. Hayatın doğal akışı bu. Acı olan bu defa kadın adaylar olacak deyip de birden bire bu adaylar gösterilmeyince yüzler biraz daha fazla kızarıyor.

CHP’deki kadın aday sayısı beklenenin altında kaldı
Ön seçim sonuçlarından mutlu olmuyor yönetim. Ön seçim yapıla yapıla iyileşiyor ve mükemmellik kazanıyor. Benim girdiğim ön seçim çok tartışıldı. Listeler dolaştı, anti demokratik uygulamalar olduğu da söylendi. Bunlar olabilir. Her sene yaptığınız müddetçe mükemmelleşir. Mutlaka bir parti kontenjanı da olması gerekiyor bu arada. Dışarıdan bazılarını bu kontenjanla getirebilirsiniz. Beşiktaş için hep kadın aday dendi. Bu yüzden de bir sürü arkadaşımız öne çıktı ve çalıştılar. Bırakın kadın aday olmayı arkadaşımız Bahçelievler'den getirildi. Tek kadın aday Eyüp Sultan ilçesi. Kazanılabilir bir yer. Ama Avcılar'daki kadın adayımız bir taneydi onu oraya koymadılar.

Genel başkanın kadın adaylar bile erkeklere oy veriyor açıklamasına gerçekten üzüldüm. Kimse bunlar bir çıksınlar, isim olarak açıklansınlar. Kadın aday yerine şu erkek olsun diyen kadın kimdir? Ama Beşiktaş'a kadın istenip erkek konuyorsa bunun çıkıp açıklanması lazım. Kadınları da töhmet altında bırakıyor. Parti içinde bir güvensizlik yaratabilir. Öte yandan genel başkanımız bütün kadın ve erkekleri tanıyor. İlla ki kadınların kendisine referans olması gerekmiyor. Belediye başkan adayı hayatınızda ilk kez tanıdığınız kişiler olmamalı. Siz İstanbul'un tüm ilçelerini masaya koyduğunuzda onlara uygun profilleri tahmin edebilirsiniz zaten.

Genel başkan erkek diye sadece erkekleri kontrol ve takip edebiliyor diye bir şey olmaz. Genel başkan hem kadınları hem erkekleri temsil ediyor. O yüzden genel başkanın kadın adayların kapasitelerini ve liyakatlarını biliyor olması lazım. Kadınlara sordum erkekleri işaret etti demek çok hoş değil. Biraz arkadaş, biraz hemşeri, biraz mezhep, biraz benim adamım gibi şeyler oluyor. Bunlar her siyasi partide var. Tüm bu tartışmalar olurken bunlardan süzülüp iyi.ir sonucun çıkması gerekiyor. Birilerine teslim olmamak önemli. Hepsi sonuçta bizim partinin insanları, arkadaşlarımız. Ben belediye meclislerinde kadın adayları da çok önemsiyorum.

‘KADINLARIN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ DURUMU 20 YIL ÖNCE HAYAL BİLE EDEMEZDİK'

Kulis: CHP, İzmir'de kadın aday göstermeye hazırlanıyor
Şule Çet davasında, Cumhurbaşkanı'nın sık sık farklı konular için söylediği '20 yıl öncesinde hayal bile edemezdik' gibi bir kadın algısı oluştu. Bu kadın algısı kocasına biat eden, bir an önce evlenip çocuk yapan, bekarsa da evinden işine işinden evine giden, içki içmeyen dışarda kahkaha atmayan bir kadın olarak yaratıldı. Bu algı dün bir mahkeme salonunda kendini gösterdi. Kadın katilleri çok pişkinler. Bu dava herkesin göz önünde olduğu için göründü bu. Her sabah bununla ilgili bir hikaye duyabilirsiniz avukatlardan. Dün en çok tartışılan, avukatların savunma tarzı ve geçmişleri, kadınlara dönük aşağılayıcı tavırlar oluyor suçluları kurtarmak için. Savunulmak bir hak. Avukatların nasıl tavır aldıklarına kendi meslek örgütleri karar verir. Mesele buradan nasıl bir sonuç çıkacağı. Bu davanın asla peşini bırakmamak lazım. Öyle bir ceza çıkar ki suçlular yatmaz bile. Hukuk olmadığı zaman, insanlar kendi hukuklarını mahkeme mahkeme savunmaya çalışıyorlar.

Özgecan davası konuşulduğunda en acısı çocuğun okuldan gelmiş olmasıydı. Okuldan gelmesi onu daha masum yaptı. Okuldan gelen kız çocuğu katledilemez başka yerden gelse mubah gibi bir algı çıkarıldı. Burada bir suç olduğu çok belli halden tavırdan. Meselenin mahkemenin bundan ne kadar etkileneceği, yukarıdan ne kadar destekleneceği. Bu davayı takip etmek gerekiyor. Kamuoyu baskısı kadın cinayeti davalarında çok etkili oluyor. Hukukun tecelli etmesi için hukuku yalnız bırakmamak hazım. Hukuk sadece mevcut yargıdaki kişilere bırakılacak bir şey değil."

Yorum yaz