Suudi yetkililer ülkede işkencenin yasak olduğunu savunuyor.
İngiliz milletvekilleri ise tutuklu 8 kadın aktvistle görüşmek için Suudi yetkililere başvurduklarını ancak yanıt alamadıklarını açıkladı.
Londra merkezli insan hakları kuruluşu Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) geçen ayki raporunda, hapisteki kadın aktivistlere elektrik verildiğini, bu aktivistlerin kırbaçlanıp cinsel tacize maruz kaldıklarını iddia etmişti.
Raporda tutuklu eylemcilerin eğer acilen tıbbı yardım almazlarsa uzun vadeli sağlık sorunları yaşayacakları da belirtilmiş, "En üst düzey Suudi yetkililer, prensipte işkence suçundan sorumlu olabilir" denilmişti.
'EN ÜST DÜZEYDE YETKİLİLER İŞKENCE SUÇUNDAN SORUMLU'
İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti'nin milletvekillerinden Crispin Blunt, "Suudi kadın aktivistler o kadar kötü muamele altında ki uluslararası işkence soruşturması bile açılabilir. Tıbbi bakım, yasal danışma ve ailelerinin ziyaretlerine izin yok. Hücrede tecrit ve kötü muamele uluslararası işkence tanımına uyacak kadar ciddi. Suudi Arabistan eşikte duruyor. Bu gidişatı değiştirmek için çok geç değil" dedi.
Liberal Demokrat Parti milletvekili Layla Moran da, "Bu tutuklamaları duyduğumda şoke oldum. İşkence özellikle de cinsel taciz ve tecavüz tehditleri asla mazur görülemez" dedi.
Aktivistler geçen yıl Suudi Arabistan'da kadınların araba sürmesinin serbest bırakılması için eylem yapmışlardı.
Tutuklandıklarında ise Suudi medyası tarafından "vatan haini" olarak yaftalanmış ve yabancı güçlerle işbirliği yapmakla suçlanmışlardı.
32 yaşındaki Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ise ülkesini modernleştirerek "Ilımlı İslama" geri döndürmek istediğini söylüyor.