Deniz Zeyrek, "Öz'ünü Kayseri'de mi bıraktı?" başlığıyla yayımlanan yazısında hafta sonu Ankara sokaklarında dolaştığını ve seçim çalışmalarının nabzını tutmaya çalıştığını söyledi.
"Önceki hafta Tiryaki'nin boy gösterdiği afişlerde artık Özhaseki var. Kızılay'da Karanfil Sokak'taki büyük Mansur Yavaş posterini saymazsak, neredeyse Ankara'da tek aday kendisiymiş hissi yaratan bir afişleme yapılmış" diyen Zeyrek, "Gerçi afişlerde fotoğrafı olmasa, kimden bahsedildiğini anlamak da zor olabilir. Çünkü soyadı Özhaseki olmasına karşın O 'Haseki'yi tercih etmiş" ifadesini kullandı.
— 'Haseki Başkan', 'Haseki tarzı'… Bir başkan adayı neden kendi soyadını tam kullanmaz ki? Büyük ihtimalle reklamcısı Faruk Acar'ın fikridir. İki nedeni olabilir. Birincisi Haseki'nin sözcük anlamlarından birinin "bir görevde uzun süre kalan kimse" olması. Böylece Kayseri Belediye Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevine ve deneyimine gönderme yapılıyor olabilir. Ancak, tercih sözcük anlamı üzerinden yapılmışsa kendilerine hatırlatmak gerekir ki ekran başına kilitlenip yıllarca "Muhteşem Yüzyıl" dizisini izleyen halkımız Haseki'den başka şey anlayabilir. İkinci ihtimal Haseki'nin Özhaseki'den daha kolay akılda tutulması olabilir. Afişlerdeki gariplik isimle de sınırlı değil. Hadi, "destanın eskisi yenisi mi olur" demeden "Haseki Başkan, Yeni Destan" sloganını bir kenara bırakalım. "Mazimiz Hizmet, Azmimiz Millet" sloganındaki sıkıntılı tarafı fark etmemişler mi? FETÖ'nün uzun süre kendini "Hizmet" diye tanımladığını bilmiyor olabilir mi Sayın Acar?