Geçen ay ‘Lokman Kasidesi' adlı üçüncü şiir kitabını yayınlayan Mehmet Said Aydın, bu hafta Gündem Dışı'nda, Serhat Sarısözen'in konuğuydu. Aydın, hem şairliği hem de Türkiye'nin en büyük yayın evlerinden birinin Türkçe edebiyat editörlüğü üzerine konuştu.
‘HERHANGİ BİR DİL VAR OLDUKÇA, ŞİİR DE VARLIĞINI KORUYACAK'
"Her on yılda bir, şiir acaba ölüyor mu diye tartışılmıştır. Şiirin ölümünün tartışılması herhalde insanlara ilginç geliyor. Ama şiir ölmüyor, herhangi bir dil var oldukça, şiir de varlığını koruyacak. Roman, baskın tür evet ama şiir de yazılmaya devam edecek. Şairlerin buna kulak asmamasını ciddiye alıyorum" dedi.
‘RUS EDEBİYATI HEPİMİZİN ZİHNİNİ BELİRLEMİŞ EDEBİYATLARDAN BİRİ'
"Rus edebiyatı neredeyse hepimizin zihnini belirlemiş edebiyatlardan biri. Ama ben Fransızları da çok severim. Özellikle (Charles) Baudelaire, şiirde çok önemli bir kişi bence. Duvarımda da asılı olan iki şairden biri Baudelaire, diğeri Oktay Rıfar'tır" diyen Aydın, son kitabı ‘Lokman Kasidesi' için, "Kaside, bir yasın da metnidir aynı zamanda. Ben, yas kısmını devralıp böyle bir espri yapmak istedim. Başlı başına bir kaside yazmak için değil, bir şaşırtıcılık, bir yadırgatıcılık yapmak istedim. Bu, bir yas metnidir" şeklinde konuştu.
"İnsanlar sanki barış istemenin büyük bir insanlık durumu olduğunu düşünüyorlar. Böyle bir şey olur mu? Bu zaten bizim içimizde olmalı, kendiliğinden olan bir şey. Sanki savaşın karşıtı olarak barış istiyormuşuz gibi oluyor. Barış istenen değil, varılan bir şeydir."