Erdoğan, "Sayın Putin ile ayın 14'ünde Soçi'de bir araya geleceğiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Özellikle teşekkür ediyorum. Böyle manifestoyu açıkladıktan sonra ilk toplantıyı TRT ortak yayınında yapmak bizi ayrıca mutlu etti. Tarihi Çengelköy Çınaraltı Çay Bahçesi'nde vatandaşlarla 1,5 saat dertleştik, sohbet ettik, çaylarını içtik onlar da bizim çaylarımızı içtiler. Çenkelköy'ün 15 Temmuz darbe girişiminde özel bir manası var. Kuleli bir tarafta bir tarafta merkez bir tarafta köprü bu bakımdan unutulur bir yer değil. Çengelköy hakikkatten çok ciddi bir direniş ortaya koydu. Onun için de ilk toplantımı buradan başlatayım dedim. Uzun zamandır da gelmemiştirb Çınaraltı bizim biraz da geçmişimizden bu yana anlamlı bir yerdir ve Çınaraltı'nda hem dostlarla hem gençlerle orada bulunan tüm İstanbullu hemşehrilerle bir araya gelmek beni çok mutlu etti."
'DÖRTLÜ ZİRVEYİ BURADA YAPTIK'
'SAYIN PUTİN İLE AYIN 14'ÜNDE SOÇİ'DE BİR ARAYA GELECEĞİZ'
"Kısa bir süre önce sayın Putin ile malum Moskova'da bir araya geldiğimde yine İstanbul Zirvesi'ni andık. Yine ayın 14'ünde de Soçi'de bir araya geleceğiz. Soçi'de daha önce başlattığımız zirvenin ikinci turuna başlayacağız. Yine orada da Rusya Federasyonu — Türkiye — İran üçlü olarak bu zirvemizin tekrarını yapacağız. Temenni ediyorum ki bu güzel gidişe yeni bir anlam kazandıracak yeni bir güç katacak. Çünkü Suriye'deki malum bu süreç Cerablus, Afrin, İdlib bütün bunlardan sonra her geçen gün daha iyiye doğru gidiyor. Temmennimiz odur ki bunu bu şekilde devam ettirelim ve geri dönüş başlayan bu bölgelerde Suriye halkı kendi topraklarına dönme imkanını bulsun."
'YEREL YÖNETİM DEDİĞİNİZ ZAMAN AKLA İLK GELEN ÇEVREDİR, TEMİZLİKTİR'
'1994 ÖNCESİ İSTANBUL'DA NASIL BİR MANZARA VARDI?'
'GETİRDİĞİMİZ SUYLA İSTANBUL SUSUZLUKTAN KURTULDU'
"Biz göreve geldiğimizde İSKİ tankerleriyle malesef bazı yerlere su taşıyordu. Ama ben hep hatırlarım o çocukların annelerin ellerinde bidonlarla gidip o tankerlerden su aldığı dönemleri. Daha sonra ne oldu su istasyonları kuruldu hatırlayın. Bir endüstri oluştu oralardan giderlerdi parayla suyunu alırdı ve bununla da kalmaz küvetler o satın alınan suyla doldurulur onunla da banyosunu yapardı. Bu hale gelmiştik. Şimdi kalksın da bir CHP'li desin böyle birşey yoktu. Bunları yaşadık İstanbul'da bunu bizlere yaşattınız. Ama biz geldik bir yılda bir defa bu işi ortadan kaldırdık. Düşünün 110 kilometre Istranca Dağları'ndan 180 kilometre de Melen'den İstanbul'a su getirdik. Bu getirdiğimiz suyla birlikte İstanbul susuzluktan kurtuldu ve suyuna kavuştu. 2040'a kadar da İstanbul'un ciddi manada su sıkıntısı olmayacak. Hava kirliliğini yine o günün bir gazetesi hiç unutmuyorum maske dağıtıyordu. Bunları bizim getirip şöyle ortaya koymamız lazım ve bundan da gücenmemesi lazım CHP'li dostlarımızın. Bu maskeler o zaman dağıtıldı. Niye? Hava kirliliği var herkes maskeleri ile sokağa çıkıyordu böyle bir dönemi yaşadık."
'ÖNCE YEREL POLİTİKANIN BAŞARILMASI LAZIM'
'HALİÇ'TEN ALİBEYKÖY'E 2,5 MİLYON METREKÜP ÇAMUR TAŞIDIK'
"Mesela ben doğma büyüme Kasımpaşa'lıyım yani Haliç'in kenarında bir yerde doğdum. Ve haftanın Cumartesi günlerinde Fener'de bizim okulumuz İstanbul İmam Hatip Çarşamba'da oradan Fener'e geçerim sandalla oradan da yürüyerek yukarı çıkardık. Fakat koku tahammül edilebilir gibi değildi. Haliç o zamanlar öyleydi. Gün geçti 7 yıl sonra Haliç'in içinde adacıklar oluştu. Ve biz o adacıkların arasından sandalla gidişimizi yapardık. O zaman Sütlüce'de şu an Haliç Kongre Merkezi'nin olduğu yerde hatırlayın kesimhaneler vardı. Orada bir tarafta sakatatların yapıldığı yerlerdi. Şu anki güzellikler nerede. Biz Haliç'te kongre merkezinin temelini attık. Benden sonra gelen arkadaşlarda sağolsunlar tamamladılar. Orada tüm sanatsal etkinlikleri yapıyoruz, toplantıları yapıyoruz ve o malum yerden böyle güzel bir eser meydana geldi. Ama bir taraftan da birşey yaptık o da şu; Biz Haliç'ten Alibeyköy'e 2,5 milyon metreküp çamur taşıdık. 9,5 kilometre bir boru hattı kurduk ve oradan pompaj sistemi ile çamuru Alibeyköy'deki o taş ocağına pompaladık ve orada süzmesini yaptık. Süzdürdük ve çamuru çökertildi su ise tekrar haliç'e pompaj sistemi ile pompalandı. Şimdi o 650 bin metrekarelik taş ocağının olduğu yerde şimdi çocuklar için oyun parkı kuruldu. Böyle bir belediyecilik anlayışı var orada İstanbul halkı gidiyor eğleniyor. Obür tarafta bir Haliç Kongre Merkezi var orada her türlü etkinlikler yapılıyor. Bir diğer tarafta bakıyorsunuz artık rahatlıkla Haliç'te balık avlanabiliyor. Bununla da biz kalmadık daha ileriye gittik Boğaz'ın suyunu biz Haliç'e bağladık. Neden? Çünkü Haliç'e biz eğer o dağları delerek Boğaz'ın suyunu aktarmasaydık şu andaki Haliç'i yakalayamazdık. Çünkü o durgun su ne olacaktı yine eski haline dönecekti. Ama şimdi adeta devirdaim gibi yukarıdan geliyor ve aşağıdan Marmaray ile bütünleşiyor ve artık kirli su gibi birşey söz konusu değil. Böylece orada balık avlayabilir hale geldik. Bunu AK Parti iktidarı olarak biz yaptık."
'YENİ KUŞAK HALİÇ'İN GEÇMİŞİNİ BİLMİYOR'
'DİKEY MİMARİ MEDENİYETİMİZE UYGUN DEĞİL'
'PAZARA KADAR OLMAZ, MEZARA KADAR OLUR'
"CHP'nin, HDP ile azami müştereği olabilir ama ne İYİ Parti'yle ne Saadet'le böyle bir birlikteliğinin olabileceğine ben ihtimal vermiyorum. Ama çıkar hesapları onları bir araya getirmiştir. O gecenin katılımcıları (15 Temmuz) AK Parti tabanıyla ve MHP tabanıdır. Temennim ve duam odur ki inşallah pazara kadar olmaz, mezara kadar olur."
'HDP EŞİTTİR PKK'
"HDP eşittir PKK, eşittir YPG/PYD. Hiç sağa sola bunu saptırmanın anlamı yok. Gerçek ortada. Bunu zaten başlarındaki kişiler söylüyorlar."
'SÜREÇ KARARLI ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR'
Ayn El Arab'dan Kamışlı'ya kadar güvenli bölge olarak tanımlıyoruz. İdlib'de süreç kararlı şekide devam ediyor. Sıkıntı Münbiç'te. Münbiç'te gerek Rusya gerekse biz devriye olayını çözüme kavuşturalım istiyoruz. Heyetimiz Rusya'ya gitmişti, döndü. Bugün gerek heyetteki arkadaşlarla gerekse Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'la görüşme yaptık. Görüşmelerde şu anda olumlu bir gelişmenin olduğunu öğrendik. Temenni ederim ki bu olumlu gelişmeyle buradaki örgütler, burayı biran önce terk ederler ve buranın kendi asli sahipleri gelip topraklarına yerleşirler. Türkiye'den 300 bin civarında Suriyeli topraklarına döndü. Buralar boşalınca buraların halkı da topraklarına dönecek. Biz şimdi atılacak adımla da bunun planlamasını yapacağız."
'SURİYE İLE ALT DÜZEY POLİTİKA YÜRÜTÜLÜYOR'
"Suriye ile alt düzeyde bu dış politika yürütülüyor, istihbarat örgütleri 'illa liderler ne yapıyorsa biz de onu yaparız' havasında olamaz.
Terör örgütleri, baktılar ki olacak gibi değil Afrin'den çıkma kararı aldılar. Eğer biz dik durmasaydık, orada biz o operasyonları sağlam yapmasaydık, o zaman bu terör örgütleri oradan Akdeniz'e ineceklerdi."
'TRUMP'IN SÖZÜ VAR'
"5 Şubat'ta Washington'da dışişleri bakanımızın katılacağı toplantı olacak. Trump'ın sözü var temenni ederiz ki bir an önce hayata geçer. Bizim hazırlığımız var gereğini yaparız."
GÜLEN'İN İADESİ
KAŞIKÇI CİNAYETİ
"Belki bu 22 kişinin içinden hayatta olmayanlar da olabilir, onu da söyleyeyim. Bazı duyumlarımız var, belki bazılarını götürmüş de olabilirler, trafik kazası kurbanları falan da olabilir."
'YATIRIMLARIMIZLA YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ'
"Biz ekonomide ayakları yere sağlam basan bir ülkeyiz, hayali değiliz. Yatırımlarımızla yolumuza devam ediyoruz, yatırımlarda durmak diye bir şey yok. Borsa İstanbul adeta pik yaptı, 100'ün üzerinde… Bunlar önemli şeyler, demek ki dünya gidecek yer olarak Türkiye'yi görüyor."
'RUS TURİSTLER TÜRKİYE'Yİ GERÇEKTEN SEVİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 33 milyona yaklaşan işgücü arzıyla tarihinin en yüksek rakamına ulaştığını bildirdi.
'BEZ TORBA KULLANIMI MEVCUDUN YÜZDE 55-60'INA ULAŞTI'
"Hal Yasası"na ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, yasayla ilgili çalışmayı devam ettirmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, üreticiyle tüketici arasındaki istasyonların maliyeti artırdığını belirtti.
Erdoğan, kendisinden bez torbanın gündeme getirilmesini istemeyenler olduğunu aktararak, "Bunlar basit hesaplar. Biz büyük düşünmeliyiz. Şu anda bez torbanın kullanımı mevcudun yüzde 55-60'ına ulaştı, bir düzenlemeyle. Niye? Herkes hakikati görüyor." dedi.
YENİ ASKERLİK YASASI
'BAŞAKŞEHİRLİLERE SESLENİYORUM: NİÇİN GELİP MAÇLARI SEYRETMİYORSUNUZ?'
Türkiye'de futbolu altyapı noktasında ülkenin dört bir yanına eşit oranda dağıtmayı hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Sonuçta Süper Lig'de oynayan takım sayısı 18. Bu 18 takımın içerisinde zaten belli takımlar var ki onlar da belli ağırlığı olan takımlar. Biraz da takımlar, seyirci potansiyeliyle ağırlanıyor. Onlar da o seyirciyi yakaladığı için de kolay kolay A takımını tutanın bir daha onu bırakması çok çok zor. B'yi, C'yi tutan da öyle. Hep 'Dört büyükler' diye anılmıştır, hep böyle gelmiştir. Ama bu yıl tabii durum biraz farklı. Başakşehir şu anda çok çok başarılı gidiyor, tabii onunla da övünüyorum çünkü kurduğum takım. Başakşehir'i belediye başkanlığım döneminde kurduk ve oradan tırmandı buralara kadar geldi. Onun da gerçekten seyirci noktasında çok ciddi bir seyircisi yok. Aslında Başakşehirlilere de hep sesleniyorum: Siz niçin gelip maçları seyretmiyorsunuz, gayet güzel butik bir stadınız var? Hakikaten çok çok güzel. Biraz yavaş yavaş artışa başladı. Bugün deplasmanda yine 3-0 kazanmış."
'PEKİ MİLLİ TAKIMIMIZIN HALİ NE OLACAK?'
Erdoğan, Fenerbahçe'nin de arka arkaya galibiyet almaya başladığına değinirken, "Dünkü galibiyetiyle —bayağı diplerdeydi malum- 2 hafta arka arkaya aldığı galibiyetle bir tırmanışa geçti ve o tehlikeli bölgeden çıktı. Bu tehlikeli bölgeden bir de memleketimize de biraz sıyrılma mücadelesi veriyor. Bütün bunlar iyi de… Peki milli takımımızın hali ne olacak? Bu kadar tesis var, dünyada kafaya oynayanların hiçbirinin böyle altyapısı yok. Bizde var. Bunun 30 civarında muhteşem statlar var. Ankara'da Eryaman'ı yaptık, Ankaragücü'nün oynadığı stat, güzel bir stat oldu. Şimdi 19 Mayıs'ın yerine muhteşem bir stat başlıyoruz. Önümüzdeki hafta filan belki de ihalesi yapılıp adımı atılacak." diye konuştu.
'YEREL BELEDİYECİLİKTE ÇOK CİDDİ BİR REFORMU YAPMA ZORUNLULUĞUMUZ VAR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mitingler konusundaki soru üzerine, şunları kaydetti: "Aday tanıtımlarıyla ilgili gittiğim iller vardı. Onları daha geri plana alacağım. Hiç gitmediğim büyükşehirler ve diğer iller var. Bizde biliyorsunuz iller dedikleri aslında merkez ilçelerdir. İlin bütününü kapsamaz. Mesela benim memleketim Rize, Rize Belediyesi dediğimiz zaman Rize merkez ilçe demektir, diğer ilçeleri kapsamaz. Hatta bununla ilgili de bir çalışma yapsak da onları da adeta büyükşehir benzeri hale getirsek diye bir düşünce vardır. İlçeler, beldeler bunların hepsini böyle böyle bir şeye getirsek o zaman hizmet almada oralar çok daha büyük imkanlara kavuşacaktır ama şu anda belde belediyelerindeki duruma baktığınız zaman o kadar büyük imkanlara sahip olamıyor ama bir ilçe belediyesi altında yapsa belki daha büyük imkanlara sahip olacaktır."
Bu tespiti belediye başkanlığından gelmiş birisi olarak ve zaman zaman arkadaşlarıyla yaptığı müzakereler neticesinde vardığını aktaran Erdoğan, "Bundan dolayı da aslında bizim yerel belediyecilikte çok ciddi bir reformu yapma zorunluluğumuzun da olduğuna özellikle inanıyorum. Temennim odur ki bu seçimlerden alacağımız dersle, bu seçimler neticesinde elde edeceğimiz kazanımlarla inşallah gelecekte bunun da hazırlıklarını yapar, adımlarını atarız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şu mesajı verdi: "Halkıma, milletime özellikle gönül belediyeciliği anlayışıyla yaklaşacak belediye başkanları noktasında, halkına efendi olmaya değil hizmetkar olmaya gelecek belediye başkanlarını oyunu verirken değerlendirirse kazanan olacaklarına inanıyorum. Çünkü bu noktada halkına tepeden bakan adeta sanki halkı ona oy vermeye mecburmuş gibi bakanlarla bir yere gidilmez ama 'ben senin hizmetkarınım' diyecek olan belediye başkanları olursa onları da desteklemek suretiyle el birliğiyle, gönül belediyeciliğini iktidara taşırsak bilsin ki AK Parti zaten 16 yıldır bunun ispatını yapmıştır, bundan sonra da yapmaya devam edecektir. Meclis listelerinde de arkadaşlarıma hep telkinim şudur: Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, muhakkak meclis listelerinde yerlerini alacaklar. Çünkü her birinin hitap ettiği bir yapı var. Ana kademenin hitap ettiği, kadın kollarının, gençlik kollarının… Hepsini kucaklayacak, kuşatacak bir meclis anlayışıyla demografik yapı orada neyi gösteriyorsa onu, tüm o şehirde kimlerden oluşuyorsa hepsini kucaklayacak bir belediye meclis anlayışıyla meclis listelerini de hazırlayıp halkımızın karşısına öyle çıkalım talimatını da verdim. İnşallah bu anlayışla halkımızı kucaklayarak 31 Mart'tan büyük bir başarıyla çıkalım istiyorum."