Mehmet Ocaktan, "Dindarlık anlayışımızı sorgulamalıyız" başlığıyla yayımlanan yazısında 28 Şubat sürecine dair birtakım hatırlatmalarda bulundu.
O dönem de devletin en büyük meselesinin yine 'beka sorunu' olduğunu belirten Ocaktan, "O gün ülkeyi yönetenler, devletin bekasını başörtülü kızlara karşı korumak için ilkel bir yasakçı zihniyete sarılmışlardı. İşte o günlerde bu derin mağduriyeti yaşayan yüzlerce kızdan birisi de Leyla Şahin'di. O şimdi milletvekili, aynı zamanda AK Parti'de İnsan Haklarından sorumlu genel başkan yardımcısı" dedi.
Ocaktan daha sonra Leyla Şahin Usta'nın geçen günlerde kullandığı şu ifadeye atıfta bulundu:
'TÜRKİYE'DEKİ DİNDARLIK ANLAYIŞININ SORGULANMASI GEREKTİĞİ YÖNÜNDEKİ KANAATİM DAHA DA GÜÇLENDİ'
Ocaktan, şöyle devam etti:
— Oysa özgürlükler ve insan hakları konusunda en çok duyarlı olması gerekenler dindarlardır. Çünkü hem unutmamaları gereken bir mağduriyet geçmişleri var, hem de dinin hak-hukuk ve özgürlük konusunda kendilerine yüklediği büyük bir sorumluluk var. Unutmayalım, bugün hem Cumhurbaşkanı Erdoğan adaletle ilgili sorunların altını çiziyor, hem de Uluslararası Af Örgütü, Mazlum-Der ve İHD gibi kuruluşlar bugün Türkiye'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili raporlar yayınlıyorlar. Ve biliyoruz ki bu kuruluşlar geçmişte devletin ve AİHM'nin karşısında Leyla Şahin'in yanında yer almışlardı. Demek ki insan hakları örgütleri o gün Leyla Hanım'ı savunurken abesle iştigal ediyorlarmış.