İstanbul Başsavcılığının soruşturması kapsamında darbecilikten casusluğa bir dizi suçlama yöneltilen ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz 4 Ekim 2017'de tutuklandı.
İddianamede Topuz'a 'hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek' ve ‘gizliliğin ihlali' suçları isnat edildi. Topuz hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıldan 29 yıla kadar hapis istendi.
Diken'in aktardığı habere göre, iddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı ve AK Parti'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım, eski bakanlar Ali Babacan, Muammer Güler, Zafer Çağlayan ile AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ dahil 30 kişi müşteki veya mağdur olarak yer aldı.
İddianamede, Metin Topuz'un '17-25 Aralık'ta rol oynayan emniyet görevlileriyle görevi aşacak şekilde' çok yoğun irtibatının olduğu belirtildi.
İddianamede, Topuz'un savunmasında, konsolosluktaki tercümanlık/mihmandarlık görevi kapsamında görüşmeler yaptığını söylediği ifade edildi. İddianamede ‘görüşmelerin sıklığının FETÖ tarafından gerçekleştirilen 17/25 Aralık kumpası öncesinde yoğunlaşması dikkate alınarak bu savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu' dile getirildi.
ALEYHİNE TANIK İFADESİ
İddianamede, soruşturma kapsamında tanık olarak ifadesi alınan ve muhbirlik yaptığını belirtilen Nizamettin Çelikbilek'in beyanları doğrultusunda, Metin Topuz'un 15 Temmuz'da Akıncı Üssü'nde yakalanan firari Adil Öksüz'le irtibatı olduğu da ileri sürüldü.
Çelikbilek'in bu konuşmayı Asım Sürer'e aktararak konuşmada geçen Adil'in kim olduğunu sorduğunu, Sürer'in de "Adil Öksüz'ü duymadın mı? ‘Metin Topuz'un paşası da, efendisi de odur" dediğini dile getirildi.