‘BÖLGEDE NE OLDUĞU BELLİ AMA NEREYE GİDEBİLECEĞİ BELLİ DEĞİL'
Amerika'da hep o tabir kullanılıyor: Müesses nizam çekilmekten yana değil. Ama Trump'ın öncelikleri farklı çekilme kararı verdi. Trump'ın kararıyla müesses nizam istekleri arasında sürtüşme var. Menbiç'teki patlama da bununla alakalı gibi görünüyor. Rusya ve Suriye rejiminin bir operasyon planlaması vardı. Türkiye haklı kaygılarla bu operasyonu devreye girerek durdurdu ve birtakım taahhütler verdi. Silahsızlandırılmış bölge tesis edilmesi gibi… Yılbaşına kadar karayolları kontrol altına alınacaktı. Bölge teröristlerden temizlenmeye başlanacaktı. Şunu unutmayalım ki Türkiye El Nusra'yı Temmuz sonunda devlet kararı haline getirdi. Bunların da temizlenmesi lazım. Varılan mutabakat sorunu çözmedi, öteledi. O kadar kısa sürede bunu yapmak işin tam yapılmadığını da gösteriyordu. El Nusra orada diğer grupları temizleyip oraya egemen oldu. O teröristler orada imha edilmeden sağlıklı bir alan yaratmak mümkün değil. Rusya ve Suriye o bölgenin teröristlerden temizlenmesini istiyor. Bizim orada gözlem noktaları ve devriyelerimiz var. Bunların da tehlike altında olduğunu görüyoruz. Rusya ve Türkiye uğraşacaklar ve belirli alanlarda operasyon yapacaklar. Bir göç dalgası yaratabilir.
‘TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ ÖNE ÇIKIYOR'
İşin doğrusunu söylemek gerekirse tank fabrikasının özelleşmesine çok sıcak bakmıyorum. Orada bir bilgi birikimi var. Orası sadece bir tank palet fabrikası değil fırtına obüslerinin yapıldığı yer. Oradan mühendislik bakış açısının uzaklaştırılmaması gerekiyor. Bence yapılmaması gereken bir şey. Bu tür yatırımları kaynak yaratmak için kullanmamak gerekiyor. Bu özelleştirme değil dediler. Devletin kurumlarının ayakta kalması gerektiğine inanıyorum. Cumhuriyetin en önemli getirilerinden biri yarattığı kurumlardı. Rantabilite ve işletme maliyetlerinin düşürülmesi için tedbir alınabilir ama bu tedbir özelleştirme değil."