CHP'li Çeviköz: Twitter diplomasisi sona eriyor

CHP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli büyükelçi Ünal Çeviköz, Seyr-i Sabah programında ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter mesajlarını değerlendirdi. Çeliköz, Türkiye’nin ılımlı yaklaşımıyla Twitter üstünden yapılan diplomasinin sona erebileceğini dile getirdi.
Sitede oku

Beyaz Saray: Trump, Erdoğan'a SDG güçlerine kötü davranılmamasının ABD için önemine işaret etti
Geçtiğimiz gün ABD Başkanı Donald Trump, çok sert ifadelerle Türkiye'yi Suriye ve Kürt nüfus konusunda Twitter üzerinden tehdit etti. Türkiye muhalefetten iktidara kadar bu tehditlere cevap verirken, Türk diplomasisi yumuşak bir üslupla bu sert açıklamaya cevap verdi. CHP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli büyükelçi Ünal Çeviköz, Seyr-i Sabah programında bu açıklamaların ardından gelen ikili görüşmelerin Twitter ya da megafon diplomasisi olarak tanımlanan bu açıklamaların sonuna gelindiğini söyledi. Çeliköz, bu noktadan itibaren Suriye ve ABD ile ilişkilerin gidişatını değerlendirdi:

‘DİPLOMATİK TEAMÜLLERE AYKIRI AÇIKLAMALAR'

Erdoğan: Trump'la anlayış birliğine vardığımızı umuyoruz
"Daha önce Trump'ın Twitter'da yazdığı gibi bir ifadeye tanık olmadım. Hiçbir üsluba uymuyor. Hele Türkiye, ABD gibi uzun yıllara dayalı müttefiklik ilişkileri olan iki ülke için bir devlet başkanı bu ifadeleri kullanamaz. Trump'ın karakterinden kaynaklanıyor bu. Trump bütün politik hamlelerini Twitter üstünden yapıyor. Bunu öncesinde başka ülkelere de yaptı. Kuzey Kore'ye de bunlar gibi ifadeleri kullandı. Hiçbir şekilde Türkiye-ABD ilişkilerine yakışmıyor asla da kabul edilebilir değil. Diplomatik teamüllere aykırı. Türkiye'den yapılan açıklamanın yeterince sert olmamasına şaşırdım. Bizim parti bile daha sert bir açıklama yaptı. Anladığım kadarıyla derhal bir telefon konuşması gerçekleştirildi. Bu da Trump'ın alışılmadık üslupla yaptığı tehdidin bir sonuç verdiğini gösteriyor. Bir tırmanmaya gitmek yerine yatıştırmaya yönelik bir adım atılmasıyla bunu açıklayabiliriz. Bu iki ülke arasında basın üzerinden veya Twitter üstünden dış politika uygulamasına sınır getireceği sonucuna varıyorum. Bu sağlıklı bir gelişmedir. Biz buna megafon diplomasisi diyoruz. Bunun ortadan kalkması Türk ABD ilişkilerinde iyileşme işareti olarak algılanabilir.

Türkiye'nin ezelden beri savunduğu bir tez var: Türkiye Suriye ile sınırında tehdit olarak algılanabilecek bir oluşumu arzu etmiyor. Bunu sürekli dile getiriyoruz. Türkiye-ABD arasında Menbiç dolaylarında uygulanacak yol haritası hayata geçseydi bu Twitter diplomasisine ihtiyaç kalmazdı. Ancak bu, bir türlü yerine konamadı. ABD yetkililerinin Türkiye'ye gelmesi birtakım ayrıntılar üstünde çalışılmasına yol açtı. Türkiye, Suriye toprakları ütünden kendine gelecek tehditleri istemiyor ve bir güvenlik alanı istiyor. Eğer ABD-Türkiye arasında böyle bir güvenlik alanı oluşturulabilecekse bu çok olumludur.

‘S-400'LER ATIL KALABİLİR'

'Türkiye, ABD'nin S-400'lerden vazgeçme talebine orta parmakla yanıt verdi'
S-400 ve Patriot dengesi oluşuyor gibi gözüküyor. ABD'de Kongre'nin aldığı karara bakacak olursak ABD, S-400 alınmasına tamamen karşı. Böyle bir şey alınırsa bunun NATO sistemine uyumsuzluğundan dolayı ABD'nin Türkiye ile daha önce yaptığı anlaşmaların durdurulabileceğini söyledi. Patriotların satışı da aynı durumda. ABD'nin Türkiye'ye S-400'lerden vazgeçme şartı öne çıkıyor. Patriot-S-400 arasındaki ilişkide birinden vazgeçilmesi gerekiyor diyor ABD. S-400'ler muhtemelen atıl bir biçimde kalacak. Aynı bundan yıllar önce Kıbrıs'a yerleştirilmek yerine hiç kullanılmayan S-300'ler gibi olacak. ABD bu füzeler alınsa bile kullanımını engelleyecek bir anlaşma isteyecektir. Bu füzeler NATO ile entegre olamaz. Bunların kullanılabilir bir biçimde durması NATO'nun sistemleriyle çelişecek deniyor. Türkiye açısından yapılan açıklamalarda ön ödeme yapıldı bu yılın sonuna kadar teslimat yapılacak deniyor. Türkiye'nin S-400'ü bırakması zor ama alınsa bile atıl kalacak gibi gözüküyor.

‘SURİYE İLE DİPLOMATİK İLİŞKİLER ÇOK YAKIN'

'Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine ilişkin görüşleri ABD'de kimse tarafından dikkate alınmıyor'
Artık uluslararası toplum Suriye'deki mevcut rejimle çalışmaya çok yaklaştı. Bunun işaretleri bazı Arap ve Batı ülkelerinden de geldi. Büyükelçilikler açılıyor. İngiltere çok uzun olmayacak bir dönemde rejimle çalışmaya başlayacaklarını söyledi. Bütün bunlara bakıldığında Suriye'de iç savaşın yatışma aşamasına geldiği anlaşılıyor. Tüm ülkeler bu noktaya giderken Türkiye'den başka rejimle çalışmayalım diyen ülke kalmadı. Biz CHP olarak Şam ile konuşulması gerektiğini söylüyoruz. Bizim bölgeyle ilgili yaklaşımda önemli bir düşüncemiz var: Bölgesel işbirliği girişimi öneriyoruz. Birbiriyle sınır komşusu olan bir işbirliği platformu yaratılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için Suriye ile diyalog lazım. Aksi takdirde o bölgede ciddi çatışmalar başlayacak. Çatışma ile değil diplomasiyle çözüm aranması zamanı geldi. Bence henüz Ankara resmi olarak böyle bir diyalog başlatılmasına mesafeli duruyor. Bunun bazı yansımaları olacak. Seçimden önce böyle adımların atılmasının olumlu olmayacağı beklentisi var gibi görünüyor. Seçimlerden sonra başka bir süreç başlayabilir.

Yunanistan'ın bir numaralı dış maddesi Makedonya ile yaşanan isim sorunu. Koalisyon bozuldu. Çipras güven oylaması istedi. Eğer güven oylaması gerçekleşirse azınlık hükümeti olacak. Şu anda Yunanistan'ın Türkiye ile ilgili sorunlarla ilgilenebilecek durumu yok. Bu yılın ekim ayında yapılacak seçimler erkene çekilecek gibi duruyor. Yunanistan'da ciddi bir siyasi kriz çıkacak. Ana muhalefet 8 puan önde gözüküyor. Bunlar Türkiye Yunanistan arasında Ege meseleleri olsun, hava sahası meselesi olsun Yunanistan krizlerini aşıncaya kadar tartışılmayabilir. Bulunduğumuz bölge fevkalade karışık. İki ülke meseleleri tırmandırmaktan kaçınmalı."

Yorum yaz