Şi, İki Boğaz'ın birleşmesinin "hiçbir güç ve hiç kimse tarafından asla engellenemeyecek tarihi bir eğilim" olduğunu, iki yakadaki tüm yoldaşların "hiçbir güç ve hiç kimse tarafından asla değiştirilemeyecek doğal akrabalığı ve ulusal kimliği" paylaştığını kaydederek barışçıl birleşme ve tek ülke iki sistem ilkesinin yeniden birleşme için en iyi yaklaşım olduğunu söyledi.
Yeniden birleşme gerçekleştikten sonra Çin'in egemenliği altında Tayvan'ın yaşam tarzı, sosyal sistemi, özel mülkleri, dini inançları, yasal hakları, Tayvan'ın çıkarlarına tamamen saygı duyulacağını ifade eden Şi, "Hepimiz aynı aileyiz" diye konuştu.
Tayvan'ın Çin'in iç işleri olduğunu savunun Şi, danışma ve müzakerelerin de iki taraf arasında yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
'GEREKLİ TÜM ÖNLEMLER ALINACAK'
Şi, barışçıl yeniden birleşme için geniş bir alan oluşturmayı arzu ettiklerini ancak ayrılıkçı etkinliklerin hiçbir şekline yer bırakmayacaklarını kaydederek "Tayvan'daki herkes Tayvan'ın bağımsızlığının sadece derin bir felaket getireceğini açıkça anlamalı" uyarısında bulundu.
Şi ayrıca Tayvan ile yeniden birleşmenin hiçbir ülkenin adadaki meşru ve ekonomik çıkarlarına zarar vermeyeceğini sözlerine ekledi.
Çin'de 1949'da Mao Zedong'un iktidara gelmesi üzerine ülkedeki milliyetçi kuvvetlerin partisi olan Kuomintang yöneticileri Tayvan'a kaçarak adada bağımsızlık ilan etmiş ve 'milliyetçi Çin' olarak da adlandırdıkları Tayvan'ı kurmuşlardı. Ancak Çin, Tayvan'ın bağımsızlığını kabul etmemişti.
TAYVAN LİDERİNDEN CEVAP
Tayvan lideri Tsai Ing-wen ise, Şi'nin açıklamasından birkaç saat sonra yaptığı açıklamada 'Tayvan'ın varlığıyla yüzleşilmesi gerektiğini' vurguladı ve Tayvan halkının 'özgür ve demokratik bir sistemde' ve Çin'den bağımsız yaşamak istediğini açıkladı.