Günaydın'dan Ömer Karahan'a konuşan Ahmet Kural, şimdiye kadar konuşmayacağını söylediğini ancak işin kişisel bir hesaplaşmaya dönmesi üzerine sessizliğinin yanlış anlaşılacağını fark ettiğini belirterek, "Şimdiye kadar çelişkiler dolu saldırgan bir tavır var. Yaşanan bu olaydaki tüm gerçekleri anlatmak istedim" dedi.
"Yeniden birlikte olma sürecinde araya insanların girdiği, ısrarcı bir şekilde mesajlar atılan, şarkılar yazılan adam bugün yerden yere vuruluyor. Bu fazlasıyla tutarsız değil mi? İnsanların bilmediği birçok ayrılığımız oldu bizim. Belki de bu son şansımızdı. Ben aşıktım ama bir tek soru işareti vardı aklımda. Yeniden ilişkiye başlamadan önce de açık açık 'Benden sonra olan beni ilgilendirmez ama varsa böyle bir ilişkin, başlamayalım' diye sordum. 'Hayır' cevabını alınca, çok mutlu oldum. Çünkü bana göre yeniden başlayacak aşk, yalansız ve riyasız olmalıydı. Ben de ciddi düşünüyordum. Ailemle tanıştırdığım, evlenmek için plan yaptığım bir insana güvendim. İki zaman aralığında söylediklerine ve yaptıklarına bakıyorum. Vicdanım rahat bir şekilde şunu söyleyebilirim; benim tedaviye ihtiyacımın olmadığı kesin. Ve evet, onunki gerçekten aşk değilmiş."
'BİRÇOK ÇİFTİN YAŞADIĞI TÜRDEN SERT BİR TARTIŞMA YAŞANDI'
Sıla'nın her şeyi iddia ettiğini ancak tartışmanın neden çıktığını söylemediğini ifade eden Kural, kendisinin bir anda hiddetlendiği ve güzel güzel konuşurken öfkesini kaybetmiş gibi sunulduğunu aktardı.
Darp iddiasını bir kez daha reddeden Kural, kadına şiddet gibi bir konuyla anılmasından üzgün olduğunu söyledi. Kural, "Haksızlığa uğrayan bir insanın hukuki sesi olmak için, kendisinin sözleri yetmez, gerçeklerin bilimsel olarak gün yüzüne çıkarılması gerekiyor" dedi.