DÜNYA

Erdoğan'dan önceki İBB Başkanı Sözen: Çöp yığınlarından bahsediliyor, o yığınlar 5 yıl içerisinde 2 defa yapılmış işçi grevinde biriken çöplerdir

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sözen, çöp yığınları eleştirileri için "5 yıl içerisinde 2 defa yapılmış olan işçi grevinde biriken çöplerdir. Grevi olmayan bir toplumda yaşamaktansa, çöp yığınlarıyla demokrasi içinde, sendikası, toplu sözleşmesi olan, grevi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim diyorum" dedi.
Sitede oku

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesi başkanlık döneminde İstanbul için neler yaptıklarını ve İstanbul'un sorunlarını  anlattı.

Recep Tayyip Erdoğan'dan önce ve Bedrettin Dalan'dan sonra 29 Mart 1989 – 1 Nisan 1994 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Sözen, Erdoğan'ın sık sık eleştirdiği çöp dağları, İstanbul’un su kesintisi, çöp sorunu, doğalgaz projesi gibi konulara kendi dönemlerinde çözüm bulduklarını söyledi. 

Erdoğan: Elektrik ve doğalgazda yüzde 10 indirim yapıyoruz
Sözen, İstanbul’un doğalgaz projesi için  "Dünyanın en büyük kent doğalgaz projesidir. Çünkü Avrupa ve Asya’da aynı anda başlamıştır ve bugün 15 milyonu bulan nüfusun ihtiyacını karşılamaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde bu boyutta bir doğalgaz projesi yoktur" diye konuştu.

Sözen çöp sorunuyla ilgili de şunları söyledi: "Çöp projesi dünyanın en büyük projesidir. Çünkü İstanbul’un en önemli sorunuydu çöp projesi. ‘Nasıl çözelim?’ diye bu konuyla uğraşırken Amerika’nın hibe projesi, ücretsiz olarak çöp projesini Amerikalılar üstlendi. Dünyanın en büyük projesi çünkü bütün İstanbul’un çöp sorununu çözüyor. Kantonlar, kentler veya cumhuriyetler boyutunda değil. Bütün İstanbul’un çöp projesi çözülmüştür ve çok moderndir, çok ileridir. Yalan ve yanlış bir şekilde üst geçitlere ‘elektrik üretiyoruz’ yazıyorlar ama bizim projemize aittir. Çöp suyu biyolojik arıtmaya tabi tutulmaktadır, çöp depolarına gidinceye kadar ayrı bir depoları vardır, orada geri kazanım yapılmaktadır. Bu nitelikleriyle çöp projesi dünyanın en büyük projesidir.

'İSTANBUL'UN ÇÖP PROJESİ, 3. HAVALİMANINDAN DAHA ÖNEMLİ BİR PROJE'

Erdoğan'dan Anıtkabir'deki 29 Ekim töreninde 3. havalimanı vurgusu: Tarihi açılış Türkiye'nin gücünün sembolüdür
'Havalimanı dünyanın en büyük projesi' diyor ya, bana göre İstanbul’un çöp projesi. Havalimanından daha önemli bir proje. Orada istismar edilen bir olay var. Çöp yığınlarından bahsediliyor. Söz konusu çöp yığınları 5 yıl içerisinde 2 defa yapılmış olan işçi grevinde biriken çöplerdir. Demokrasi içerisinde eğer sendika varsa, toplu sözleşme varsa ve grev varsa bunları anlayışla karşılamak gerekiyor. Bana bu soru sorulduğu zaman; demokrasisi olmayan, sendikası olmayan, grevi olmayan bir toplumda yaşamaktansa, çöp yığınlarıyla demokrasi içinde, sendikası, toplu sözleşmesi olan, grevi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim diyorum."

'SUSUZLUK, NE YAPALIM? ÇOK YAĞDI, NE OLDU, ONLARCA İNSAN ÖLDÜ'

Sözen, belediye başkanlığı dönemindeki su sıkıntısı çözümü konusunda da "Aldığımız önlemler olağanüstü önlemler" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Susuzluk, ne yapalım? Çok yağdı, ne oldu, onlarca insan öldü, onlarca araba, mal mülk ziyan oldu. Bu sana bağlı değil. Altyapı yani su borusu değişikliği konusunda benden evvel ve benden sonraki başkanlar döneminin iki katına yakın üstünlüğümüz ve fazlalığımız var. Ne yapmışız su konusunda; Türkiye’nin en büyük tankeriyle Yalova’dan İstanbul’a su taşımışız.

Erdoğan: Bay Kemal, ben senin cumhurbaşkanın olmaya meraklı değilim
Türkiye’de ilk defa Amerika’dan getirtilen yağmur bombası kullanılmıştır. Haliç’in altında boru geçirmişiz her ilçenin ihtiyacını karşılayacak önlemler almışız. Uzmanların yardımıyla. Üzeri açık kanalların üzerini kapatmışız. Çok önemli projelerin doğması o döneme rastlıyor. Örneğin Sazlıdere Barajını yapmışız ve Devlet Su İşlerine devretmişiz. Istranca Dereleri gibi çok mucize bir projenin, regülatörlerle şebeke suyuna bağlanmasını sağlamışız. Bunun için Devlet Su İşleri karşı çıktı, Özal’ı ilk kez ziyarete gittim meselenin derhal hayata geçmesi için. Biz Özal ile yemek yerken Devlet Su İşleri Genel Müdürü, oyalayıp 6 aydan beri getirmediği onayı getirdi. Trakya’daki milletvekillerine, oranın hakkına tecavüz olmadığına dair brifing verdik. 7 projenin temelini rahmetli Erdal İnönü ile beraber attık. Bunlar 7 baraj ve ihalesi yapıldı."

'BENİM GENEL BAŞKANLARIM BU KONULARA, POLEMİKLERE, ÜLKENİN TÜMÜNÜ İLGİLENDŞRMEYEN İSTİSMAR KONULARINA DEĞİNMEYİ HERHALDE TERCİH ETMEDİLER'

Erdoğan: Bay Kemal, Bay Muharrem ne anlar tünelden
Sözen "Yoruldum bunu anlatmaktan" diyerek şunları söyledi: "Çok kitap var, çok yayın var, çok röportajım var ama karşıdaki bunları dinlemiyor çünkü o şuna inanmış, ‘Bu çok etki yapıyor. Ben bunu oya dönüştürüyorum, söylersem bana inanıyorlar’. Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım, milletvekilliği yaptım. Ama o genel başkan, belki genel başkanın ağzından söylenmesi gerekir. Benim genel başkanlarım da bu konulara, böyle polemiklere, ülkenin tümünü ilgilendirmeyen istismar konularına değinmeyi herhalde tercih etmediler. Ben burada bir eksiklik görüyorum. Genel başkanlarımız ya da genel sekreter düzeyinde olmalı. Ben konuşursam 1-2 sütun yer ayrılır ama genel başkan öyle bir şey söylese 5 sütun ayırırsınız. Belki genel başkanlarımıza bu seçim sırasında bunları daha geniş bir şekilde halkımıza anlatma fırsatı doğacak.

İnce'den Erdoğan'a: 'CHP cami yıkıyor' derse onu perişan edeceğim
28 yıl öncekini konuşuyor. ‘Camileri ahır yaptık’ diyor. Bunu ne Menderes, ne Özal, ne Demirel, ne bir başkası söylemedi. Bizim yetiştiğimiz İnönü ekolünün, okulunun öğrencileri bu tür yalanlarla, demagojiyle siyaset yapmaz. Bunları biz reddederiz. Bunlar yanlış. 30 defa söyledim. Yalan söyleyerek, demagoji yaparak 30 yıl önceki söylentileri bugün kullanmanın halkımız açısından, ülkemiz, kentimiz açısından bir yararı var mı? Hiçbir yararı yok. Olmuş bitmiş bir olay. Grevse olmuş bitmiş, suysa tesis yapılmış, doğalgazsa çakır çakır işliyor."

NEDEN HİÇ NİKAH KIYMADI?

Alişan'ın nikah şahitliğini yapan Erdoğan: Bizi yıllarca doğum kontrolüyle aldattılar
Bu arada Sözen, belediye başkanlığı döneminde neden hiç nikah kıymadığını şu sözlerle anlattı: "Anlayışım şu; büyükşehir belediye başkanı belli seçkin insanların nikahını kıyıyor. Ünlü insan, sanatçı, futbolcu, zengin. Sıradan vatandaşların nikahına gitmiyor. Bu iş için ilçe belediyelerinde nikah memurları var. Bunların sayısı da bir hayli fazla. İlçe belediye başkanı kıymayacak, nikah memur kıymayacak, belediye başkanı kıyacak, ben bunu bir haksızlık ve zaman israfı olarak görüyorum."

Yorum yaz