YENİ ŞEYLER REHBERİ

Gazeteci Nebil: 2018 teknoloji için çok kötü geçti

Gazeteci Füsun Nebil, Yeni Şeyler Rehberi programında 2018’in genel bir değerlendirmesini yaptı. Döviz kurlarındaki aşırı oynaklık yüzünden teknoloji sektörünün çok kötü bir yıl geçirdiğini dile getirdi.
Sitede oku

Yıldırım: Uber, teknolojinin bize getirdiği bir konfor
2018 yılı büyük umutlarla başlamış olsa bile seçimlerin yarattığı ekonomik durgunluk ve döviz kurundaki yukarı doğru hareketlenme teknoloji satışlarını ve kurumların teknoloji satın alma isteklerini vurdu. Bunun yanında teknolojiyi sürükleyen yapılar olan kamu, finans ve telekomünikasyon sektörleri de durunca teknoloji 2018 yılında ileri gidemedi. Bunun üstüne Türkiye'de Türk Telekom'un sahiplik sorunu krizi iyice derinleştirdi. Gazeteci Füsun Nebil, Yeni Şeyler Rehberi programında 2018'in genel bir değerlendirmesini yaparken 2018'in en önemli mihenk taşlarını sıraladı:

‘EYLÜL VE EKİM ÇOK ZORLU GEÇTİ'

"2018 yılında dünyada çok heyecan verici gelişmeler oldu. Türkiye bunların farkında bile değil. Kendi iç sorunlarıyla seçimlerle uğraşıyor. Teknolojik açıdan çok iyi bir yıl geçmedi. Bu sene içinde dolar kurundaki aşırı yükselme zor zamanlar yaşattı. Bu da hep projeleri hem bilişim ve telekom pazarının gelişimini engelledi.

Özellikle biliyim sektörü açısından Eylül ve Ekim ayları çok zor geçti. Cumhurbaşkanı kararı vardı dolarla değil TL ile ürün satılacak şeklinde. Satışlar durdu. Son üç ay firmaların kotalarını gerçekleştirdiği dönemdir. Ama Eylül ayı için söylenen rakam, Ağustos'un bile altında gerçekleşti. Çok uluslu firmaların küçüldüğünü eleman çıkardığını gördük. Eskiden KDV indirimi peşinden koşarlardı. Bilişim sektörünün üç büyük müşterisi vardır, kamu, finans ve telekom sektörü… Seçim nedeniyle tüm projeler durdu. Firmalar toparlamaya çalışmak yerine eleman çıkararak kendilerini kurtarmaya çalıştılar.

Beyin göçü iddiası Meclis'e taşındı: Hollandalı şirketler Türk mühendisleri transfer ediyor
Kişisel veriler alanında senelerdir beklediğimiz kanun çıktı 2016 yılında. Kişisel veriler kurulu da kuruldu. Fakat henüz çok aktif olup olmadığını göremiyoruz. Sağlık Bakanlığı herkesin verilerini toplamaya çalışıyor. Kanun da çıkarıldı ama kanunda problem var. Hastaların verilerini toplamak için hastaların izni gerekmiyor. Bu kişisel verilerin korunması açısından tehlike yaratıyor. Bunları satmaya uğraşıyorlar sigorta ve ilaç firmalarına. Devlet bu işten para kazanmak istediğini açık açık söylüyor. Anadolu'da kız isteyecek olanlar bunların verilerini eczaneden soruyorlarmış.

‘ABD TEKNOLOJİ ÜRETENLERİ REHİN ALDI'

ABD'nin bilişim sektörüne yaptırımları herkesi şaşırttı. Huawei'nin CFO'su, aynı zamanda kurucusunun kızı, Kanada'dan transit uçarken uçaktan alındı. Kız tutuklandı. Daha garibi, Trump'ın acayip bir açıklaması oldu: Hayatımızın en büyük ticaret anlaşmasını yapacağız şimdi dedi. Açıkça rehine aldı ve Çin ile ticaret anlaşması yapmak için kullandı. Birileri daha önceki yıllarda bunu söylese çok şaşırırdık. Bunun karşılığında Çinliler de Kanadalıları tutukladı. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden bağımsız ve birbirini denetleyen yapılar olmalıydı.

ABD 1980 ile başlayan taşeronlaşma operasyonuna başladı. 2000 dolar ödeyeceklerine 200 dolar maaş vermeye başladılar. Vietnam Endonezya gibi ülkelere iş verdiler. Örneğin Apple Çin'de üretiliyor şu anda. Ama bu sayede bu ülkelere teknoloji üretmeyi öğretmiş oldular. ABD'de 2000 dolar alan orta sınıf yok oldu. Bu yüzden ciddi bir kriz yaşıyorlar. Trump gibi bir adamın iş başına gelmesi bu yüzden oldu. Trump bu teknolojiyi geri almaya çalışıyor. Ama Çin çoktan aldı yürüdü.

Teknoloji Bankası kurulmasına ilişkin kanun Resmi Gazete'de
Türk Telekom'da kaç senedir süren bir sıkıntı yaşanıyor. OTAŞ'ın aslında Türkiye'de iyi bir şeyler yapmadığını, fiber yatırımları engellediğini, bütün temettüyü aldığını yıllardır konuşuyorduk. 290 milyon dolarlık taksiti ödeyemedi. 3 büyük Türk bankasından alınan krediyi ödeyemedikleri ortaya çıktı. Bu para aslında 2007 yılında yapılan bir törende Türk Telekom'un parası peşin ödeniyor söyleminin yanlış olduğunu arada kredi olduğunu, bu kredinin de 900 milyon dolarının ödendiğini, 3.6 milyar dolarının ödenmediği ortaya çıktı. Borç alarak OTAŞ'a temettü verildi. Bu arada bankalarla hükümetin görüştüğünü anlıyoruz ama ne bankalar konuşuyor ne de hükümet.

BTK'nın bir kararı açıklandı hisselerin Levent Yapılandırma isminde bir şirkete devredildiğine dair. Sonra geçen hafta KAP'a açıklamalar yapıldı, yüzde 55 hissenin devredildiği söylendi. 26 Ocak'ta genel kurulları var orada ne olup bittiğini göreceğiz. Yönetim bankalara devredilmiş gözükmüyor. Çünkü öyle bir şey olmuş olsa yönetim kurulu başkanı bankalardan gelirdi. Şu anda Ulaştırma Bakanı yardımcısı ve eski BTK başkanı Ömer Fatih Sayan şirketin başında. Ömer bey şimdi pazarın büyümesi için mi çalışacak yoksa Türk Telekom için mi? Bunu 26 Ocak'ta bankalara devredecekler mi? Bugün şirketin yönetimi tamamen siyasal.

Türk Telekom'un orsaya açıldığı zamanki değeri 8.2 milyardı, bugün 2.2 milyar dolar. Yani yüzde 55'ini sattığımız değerinden bile düşük. Beşte birine düşmüş. Türk Telekom'a bile yaramamış. Türkiye'de hala 11 milyon geniş bant abonesi var ki bunların bir kısmı dünyada geniş bant sayılmayan hızlarla internete giriyorlar. 4-6-8 megabitler geniş bant değil."

Yorum yaz