‘KİŞİSEL VERİLERİMİZİ KENDİ RIZAMIZLA PAYLAŞIYORUZ'
"Bütün cihazlar hayatımızın bir parçası oldu. Kişisel verilerimiz artık çok önemli. Bilgilerimiz hem özel kuruluşlarda var, hem kamu kurumlarında var. Kendi rızamızla paylaşıyoruz. Bunların nasıl nerede ne şekilde muhafaza edileceğine ilişkin bir düzenleme yapıldı, 2016 yılında kişisel verileri koruma kanunu devreye girdi. Bir bilinç oluştu. Bu kişisel veriler üçüncü bir kişinin saldırısına maruz kalmasın bir yerlerle paylaşılıp satılmasın diye uğraşıyoruz. Kişisel verilerin farklı algoritmalarla insanları manipüle etmek için kullanıldığı söyleniyor.
‘GENÇ AVUKATLARI YARINLARA HAZIRLIYORUZ'
İki senedir uygulama şu şekilde: Eğitimler belli kişiler tarafından yapılıyor. Bu işin hukuk ayağı çok önemli ve yeterince avukat yok. Biz veri koruma hukukunun tüm avukatlar arasında bir alan olması için çalışıyoruz. Daha fazla şirkete bu hizmet verilirse daha çok bilinç oluşur. Piyasada birçok kişisel verileri konuma firması var ama hukukçu olmadığından farklı uygulamalara da yol açabiliyorlar. Bunlara dur demek için bir cazibe merkezi yaratmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda kişisel verileri koruma yepyeni bir alan olacak. Genç hukukçular arasında farkındalık yaratmak ve doğru yolu bulmak gibi misyonlarımız var.
İstanbul Barosu çalışmaları her zaman kanun çalışmalarında dikkate alınır. Özellikle teknik konularda bize görüşler soruluyor. Bunları cevaplayabileceğiz. Bu konularda çalışan sivil yapılar da var ki tereddütler giderilebilsin. Bugün kişisel veri dediğimiz zaman adımın soyadımız değil kullanım alanları da genişliyor. Elektronik ticaret sitesi size ürün satarken sizin bilginizi değil üçüncü taraflardan veri satın alıp onları da işliyor. Reklam gösterimi konusunda arka planda veriler toplanıyor, bunlar ne kadar süreyle ne yapmak için tutulacak gibi konular gelişiyor. Hep yeni sorunlar çıkacak ve bunlara çözümler aranacak.
Yeni bir kanun geldiğinde herkeste bir bocalama dönemi yaşanır. Bizde de oldu. 7 Nisan 2018'de bütün firmalar panik halinde kişisel verilerinizi elden geçireceğiz diye mailler attılar. Oysa bu yanlıştı. Çünkü yapılan şey usule de aykırıydı. Bu bir moda oldu panik halinde mailler atıldı. Biz uyarı yapınca devletin de söylemesiyle herkesin hayatı normalleşti.