Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar'da Toplu Açılış Töreni'ne katıldı.
Burada halka hitap eden Erdoğan, "Hep konuşurduk, İngiltere'ye giden gelenler işte orada Central Park var falan. Tamam kardeşim bizde de Nakkaştepe var. Atatürk Havalimanı'nın olduğu neyi yapıyoruz? Millet Bahçesi haline getiriyoruz" dedi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
— Çeyrek asırdan fazladır Üsküdar'da oturan bir kardeşiniz olarak bu ilçenin gönlümde müstesna bir yeri vardır. Üsküdar'daki her gelişmeyi çok daha yakından takip ediyorum. Bugün toplu açılışını yapacağımız eserlerin hayırlı olmasını diliyorum. En büyük şehrimiz olan İstanbul, biliyorsunuz diğer tanımıyla Türkiye'nin bir özetidir. İstanbul'a yapılan her yatırım Türkiye'ye yapılmış demektir.
— Törenimizi gerçekleştirdiğimiz Belediye Hizmet Binamız, 800 araçlık otoparkı ve pek çok özelliği ile İstanbul'a yakışan bir eser oldu. 15-20 sene önceki Üsküdar'ın halini hatırlayın, nereden nereye geldi. Bunun adı AK Parti belediyeciliğidir. Bu CHP belediyeciliğine benzemez. Bu AK Parti Belediyeciliği. Sanat var, temizlik var, hizmet var. Temizlik dedim; işte Ümraniye. O çöplüğün patlamasını hatırlıyorsunuz değil mi? O zaman CHP Belediyesi vardı, 39 vatandaşımız öldü. İstanbul bunun hesabını bu zamana kadar CHP'ye nasıl sorduysa, ben inanıyorum yine soracak. Bu CHP'nin bizim insanımıza yaptığı zulmü babalarımızdan çok dinledik. Gaz yağından tut, o zamanlar meşhur sana yağ vardı oraya varıncaya kadar hepsi mühürlü.
'BİZ BELEDİYECİLİĞİN OKULUNU KURDUK'
— Hep konuşurduk, İngiltere'ye giden gelenler işte orada Central Park var falan. Tamam kardeşim bizde de Nakkaştepe var. Atatürk Havalimanı'nın olduğu neyi yapıyoruz? Millet Bahçesi haline getiriyoruz. Bu andaki kapalı alanları fuar merkezi haline getiriyoruz ve yine bir pistini de oranın, uygun bir pisti de yine tekli bir iniş kalkışa çeviriyoruz. Biz belediyeciliğin okulunu kurduk. CHP, bunlardan anlamaz. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman öyle her yere otobüs falan, klima yok öyle şey. O otobüsleri hatırlayın; İkarusları. Bindiğimiz zaman mazot kokardı çünkü temizlik yok. Yağlı bezlerle silinen o koltuklar… Biz geldik, dedik benim insanıma bu yakışmaz. Biz İstanbul'a Mercedes otobüsler alacağız dedik. Aldık mı, aldık. Her geçen yıl bunları daha da geliştirdik, duraklarımızın sayısını da arttırdık.
'SEÇİME CUMHUR İTTİFAKIYLA GİRİYORUZ'
'BİZİM POLİSİMİZ İNSAFLI'
— Avrupa'da yaşananları görüyorsunuz değil mi? Bunlar, 15 Temmuz'da bize yapılanlara sessiz kalanlar, şimdi görüyorsunuz ne durumdalar. Birçok Avrupa ülkesinin sokakları karışmış durumda. Bizim polisimizle alay edenler, bizim polisimizin zulm ettiğini söyleyenler bakın şimdi polisleri ne yapıyorlar? Bizim polislerimiz insaflı!
— Umarım yakında Paris sokaklarında zulüm 1789'da başladı yazısını görmeyiz. Bağdat Caddesi'ne ne yazmışlardı; zulüm 1453'te başladı. Biz hem göstericilerin yarattığı kaosa hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız. Ama görüyoruz ki Avrupa demokrasi dersinden sınıfta kalmıştır.
'BAY KEMAL, O YANINDAKİ KADIN NEYİN NESİYDİ YA?'
— Bay Kemal, Almanya'daki ziyaretinde o yanındaki kadın neyin nesiydi ya. Bunlar PKK'nın Almanya'daki uzantısı senin onlarla ne işin var ya? Çıkmış utanmadan, onlar Almanya'da seçilmiş olanlar, e seçilebilir. Bak burada cezaevindeler. Çünkü onlar Yasin Börülerimizi öldürenler… Dökülün sokağa diyenler. Bölücü terör örgütünün başına senin anıtını dikeceğiz diyenler. Sen bunlarla beraber yol yürüyebilirsin Bay Kemal. Biz milletimizle yürürüz. Bunlardan biri de, ben son Arjantin G20 Zirvesi'nden sonra Paraguay'a geçtim, oradan Venezuela'ya gittim. Sosyal demokrat bir lider var. 1 milyon 49 bin çocuğu konservatuvara yetiştiriyorlar. İstiklal Marşı ile karşıladılar bizi. Bay Kemal aramızdaki fark bu. PKK'lılar kongrelerinde bir tane Türk bayrağı bile asmadılar. Son zamanlarda zar zor bir tane koymaya çalıştılar. Yemezler, yutmazlar.
DANIŞTAY SAVCISININ BAŞÖRTÜSÜ MÜTALAASI
— Başörtü meselesinde böyle bir anlayışın izlerini görüyoruz. Türkiye'de kamuda ve özel sektörde başı açık, başı örtülü ayrımını kaldırdık. Bir anda bakıyorsunuz bir savcı çıkmış, ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin, her şey bir yere oturmuşken sana ne oluyor da uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun.